10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1010
Okunma

Bir başkadır benim yalnızlığım, korkutmaz diğerleri gibi, benzemez kimsenin yalnızlığına.Yalnızlığımın kapısından girince kapatırım bütün kapıları ki kimseler girip te bozulmasın büyü...
Bir büyük orman karşılar beni, yüce dağların eteklerine kadar uzanan yeşillikler altında rengarenk çiçekli ovalar dinlencedir ruhuma.Bir söğüt ağacı bulup yaslanırım kocaman serin gövdesine.Seyre dalarım nihayet renkleri, çiçekler arasında koşturup duran arıları, elektrik tellerine takılmadan özgürce kanat çırpan kuş cıvıltılarını ve akan pınarların çağıltılarını. Beethoven’ın 5. Senfonisi’ni çalar bir keman uzaklardan. Ses büyür, büyüdükçe yanar keman.Beethoven’ın değil benimdir artık, yalnızlığımın senfonisidir bu duyulan. Bir dinip, bin coşan...
Uzanınca yeşil-yumuşak çayırlarına görünür gökyüzünün mavisi bir uçtan öteki ucuna...Uçuşan kuşlar,pembeli beyazlı bulutlar VE....Güneş...ışıl ışıl parlar bu benim saklı dünyamda...Elmas, yakut, zümrüt olur kelebeklerin kanatları ve ben büyük saltanat sürerim bu zenginliğimle.Henüz sararmamış başakların uğultusunda koşturan yaban atlarının yelelerine takılıp dolaşsam,,,kaybolur tüm korkularım.Daha mağrur, daha gururlu, daha büyük, daha mutlu, daha akıllı, daha güzelim,prensesiyim yalnızlık ülkemin.
Salıncak kursam şu ağacın dalına yada taçlar yapsam rengarenk çiçeklerden, bayırlarında koşsam taçlanmış saçlarımı savura savura.Şarkılar söylesem kuşlarla birlikte yada onlar söylese ben dansetsem bilmeyecek hiç kimse İŞTE bu sadece benim dünyam.
Tam olmasa da benziyor benim yalnızlığıma Montaigne’in dediği...’’Yalnız yaşamanın tek amacı vardır sanıyorum, o da daha başıboş, daha rahat yaşamak’’
Değil mi ya!!!!