Yirmi yıl kadar önce yani kırklı yaşların başında göz doktoruna gitmiştim.
Bu yaşlarda yakın gözlük gerekir insana,alıp kullanmalısınız deyince,
Ben de:
-Şart mıdır Doktor Bey demiştim.
Cevabı dün gibi aklımda.
-Anlarsınız!
.................
Altı-yedi yıl kadar "anlamadım" ama sonradan yakın gözlük kullanmaya başladım.
Bu bakımdan gerek kitap okurken,gerekse de internet dünyasında gezinirken gözlerimin "yorulduğunu" hem hissediyor,hem de "yaşıyorum."
1978 yılında Zafer Çarsısından aldığım bir kitaptaki öneri bu durumda "imdatıma" koşup,biraz "mola" diyorum.
Denilen şu:
Gözlerinizin yorulduğunu hissettiğiniz anda,başka nesne ya da objelere bakınız:Duvara,etrafa,uzağa gibi...
Bu arada avuç içlerinizle de hafifçe tamamen gözlerinizi kapatınız.Avuç içinin sıcaklığı,yorulan göz kapaklarınıza iyi gelecektir.
İlk anda bir ışık demedi gözünüzün önünden geçecektir.Bu bittikten on saniye kadar sonra ellerinizi çekip,gözlerinizi açınız,bu sizi "rahatlatacaktır" denmekteydi.
Adı da,"avuç içi dokunma tekniği" imiş bunun.
......................
Bu mola süresini kullanmaya başladım.
Genç arkadaşların/arkadaşlarımızın buna "itiraz" hakları var.
Belirli yaşa gelince,siz de "Anlarsanız" deyip,aldığımı satayım!