7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
821
Okunma

Bilanço, bir muhasebe terimi olarak, “bir işletmenin belirli bir tarihteki durumunu gösteren mali tablosu” olarak tarifleniyor.
Baktım ki, benimde “Edebiyat Defteri”ne üye oluşumun üzerinden bir yıl geçmiş. Geçen bu bir yıl içinde; “Neler yapmışım? Bir yıl nasıl geçmiş? Bugün durum nedir?” diye bir değerlendirme yapmam ve bilanço çıkartmam gerekiyor.
Deftere, 5 Ekim 2010 tarihinde üye kabul edilmişim. O günden bu güne yaklaşık bir yıl geçmiş.
Bu bir yıl içinde deftere; 56 yazı ve 24 şiir kaydetmişim. Yayımladığım yazılardan birisi mükerrer olup dolayısıyla yazdığım yazı adedi 55’dir. Bu yazıların 45’i makale, 5’i deneme, 4’ü anı, 1’i de gezi türündedir.
Yazılarımdan ikisi, “Seçki Kurulu” tarafından “Günün Yazısı” olmaya layık görüldü. Bir yazım da –seçim döneminde- siyasi içerikli bulunması sebebiyle yayımdan kaldırıldı.
Yazılarımı, bir bilgiye dayalı olarak hazırlamaya özen gösteriyorum. Yazılarımda doğru ve tarafsız bilgi verebilmek için, bir ön hazırlık ve araştırma yapıyorum. Daha önceleri okuduğum kitapları yeniden inceliyor, tuttuğum notları gözden geçiriyorum. Yazacağım yazıya göre bu bilgileri sizlere doğru ve tarafsız bir içerikle, doğru bir Türkçe kullanımı ile aktarma gayretinde oluyorum.
Ben aslında bir yazar değilim. Ancak, Yazar olmamam, bu güne kadar edindiğim bilgi ve deneyimlerimi yazmayacağım anlamına gelmiyor. Bu yazıları yazmamdaki maksadım, bir beklenti içinde olmadan, edindiğim bilgi ve deneyimlerimi “Edebiyat Defteri” üyelerine ve dostlarıma aktarabilmektir. Defterde paylaştığım yazı ve şiirlerimi başka herhangi bir edebiyat sitesinde paylaşmadım. Bunları sizlerden başka, e-posta adresimde ve facebook listemde olan arkadaşlarımla paylaşıyorum.
Ben aslında şair de değilim. Hayatımın hiçbir döneminde, “Edebiyat Defteri”nde kayıtlı olan şiirlerimden önce, bir tek satır şiir yazmadım. Bir tesadüf eseri olarak yazdığım ilk satırlardan sonra, yazdıklarımı sizlerle paylaşmaya başladım. Benim şairliğim “ Yağdı yağmur, çaktı şimşek” den öteye değil. Aklıma bir şeyler gelince ve “bunları şiir formatında yazayım” diye düşününce, deftere kayıtlı şiirler ( ne kadar şiir denilirse!) ortaya çıktı. Bundan sonra da bu konudaki gayretlerim, amatör bir ruhla devam edecek.
Bu bir yıl, benim açımdan verimli geçti, yazılarımı hazırlarken yaptığım inceleme ve araştırmalarla, kitaplarımı yeniden gözden geçirme fırsatı buldum ve bilgilerimi tazeledim. Yeni bir meşguliyet edinmiş oldum. En önemlisi de, defterdeki bazı üyeleri –eserleriyle- tanıma fırsatı buldum. Yeni ve değişik fikirlerle karşılaştım. Böylece fikir ve düşünce zenginliğimi artırma imkânı buldum.
Defterde yayımlanan yazıların bir kısmını büyük bir zevk ve heyecanla okurken, bir kısmını da, fikirlerini beğenmesem de, okuma fırsatım oldu. Okuyacağım yazıları seçerken genellikle fikir yazılarını tercih ediyorum. Yazanlara saygı duymakla beraber, kurmaca yazıları okumak tercihim olmuyor. Böyle bir tercih kullanmam, diğer türdeki yazıları okumadığım anlamına da gelmiyor.
Defterdeki tüm yazı ve şiirleri elbette okuyamıyorum. Favori listeme aldığım kırk beş yazar ve şairin eserlerini mümkün olduğunca takip etme gayretinde oluyorum. Okuduğum her esere yorum yapma olanağım olmuyor. Beğendiğim yazı ve şiirlere, “beğendiğimi ve okuduğumu” ifade eden sözlerle not koyuyorum. Benim yazı ve şiirlerime not düşenlere de mutlaka “teşekkürlerimi” ifade ediyorum.
Bir yıl içinde, bir üye (kendisi şu anda defterde değil galiba, eserlerine rastlamıyorum) ile küçük bir tartışmamız oldu. Tartışma sonunda tatlıya bağlandı. Yazılarıma eleştiri yapan iki üye, yine benim sayfamda yorum yapan başka üyelerle, uygun olmayan ifadelerle tartışma yaratmak istediler, bu iki üyeyi “Yasaklılar” listeme aldım. Bu üyelerden biri de sanıyorum şu sıralarda defterde değil, kendisine rastlamıyorum.
“Edebiyat Defteri”ndeki ilk yılım özetle, güzel ve verimli geçti diyebilirim.
Önümüzdeki günlerde, bir süreliğine ( dört ay kadar) başka bir meşguliyetin içine olacağım. Bu sebeple deftere daha az zaman ayırabileceğim. Seçtiğim yazar ve şairlerin eserlerini mümkün olduğunca takip etme gayretinde olacağım. Eserlere yorum yapamazsam, Sayın Yazarlarım ve Şairlerim alınmazlar umarım. Yine, fırsat bulduğum zamanlarda yazı ve şiirlerimi defterde yayınlamaya devam edeceğim.
“Edebiyat Defteri” ailesine saygılarımı sunarım.
Bekir GÜÇLÜER