2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1403
Okunma

Azizim;şahsınızda cümle inananlara selam olsun.
Gönderdiğiniz tasavvufla ilgili uzun yazı için teşekkür ederim.Bu ve benzeri yazılarla anlatılanlar işin söz tarafıdır..Tasavvufun varlığına olan imanı kuvvetlendirmeye yarar....
Tasavvufun kendisi ise başlı başına bir bilimdir .Aynı fen bilimleri gibi.
Ancak laboratuarı aydınlanmış gönüller ve beyinlerdir.
Uygulama alanı dahi her iki alemdir. Yaparak yaşayarak örenilir.Maddi bilimden farkı harice gösterilmesinin yasak olmasıdır..
Gösterilmesi halinde derece mahrumiyetine uğranılmasıdır.
Bu nedenle keramet gösterenler hep derece kaybettiler. Maalesef saf hakikatten mahrum kaldılar.
Halbuki halk en çok keramet göstereni, en büyük bilir.Gerçek hiçte öyle değildir.Ötelere geçmek mümkündür. Ancak başkalarına anlatmak yasaktır.
Anlatılmasından bir yarar sağlayamaz,kaybettiğinizle kalırsınız.
Göstereceğiniz kerameti ya inkar ederler ya da hayatınıza kast ederler.
Bu konularda İmam-ı Rabbani hz.Mektubatında geniş geniş bahseder.
Nesimi g.a.s.,Hz. Yahya ,hz.Zekeriyya, ulul azim zat peygamberi,ölüleri dirilten hz İsa aleyhisselamlar, ibret olarak yeter.
Habibim senden mucize isterler.Halbuki göstersen de inkar ederler’’.mealindeki ayetleri hatırla.
Bu alanda yol aldığında senden öndekiler dışında ,kimseye gördüklerini ve keşiflerini söyleme.Rüyalarını olur olmaz kişilere anlatma.kendi yorumunla yetin.
Hazmetmekte zorluk çekersen tenha bir mahalde temiz bir suya anlat.Ve rabbim hayırlara getir, diyerek dua et.
Allah yardımcın olsun.
Sağ ve sağlıklı kalasın.