Alınmış bir yol sonu..
Gözler buğulu..
Köşe başında dönülmeyi beklerken
atılamayan birkaç küçük adım..
Zoraki sessizlik..
Yok olan siluetler..
dökülen yaşlar.. >>

...
Çözülmezliğini ilân eden düğümler boğazımda..
Düşüncelerim şekillendikçe büklüm büklüm;
varlığını inkâr etme derdine düşer bilincim..
Umutlarım olur mavilerde gördüğüm..
Nicedir döktüğüm yaşlar kurur yüzümde..
Kirpiklerimde bir hâl;
öylesine tuzlu bir kuruluk ile yapışır hayallerime..

’Ah’ eden soluğum ciğerlerimde gezindikçe,
dişlerimi sıkarak kenetlediğim dudaklarım titrer usulca..
Anlamsız bir hüzün oturur dizlerime;
hareket edemedikçe, beni yerden yere vurmak istercesine..

Kapaklarının aşağı düşmesini bekleyen damlalarım sıralanır gözlerime..
Ve duyduklarım olur, kıvrımlı tonları olan sesler esliğinde..
Biten ünlemli cümlelerin ardına gelen, üç noktalı bir kelime düşer dilime hasretle..
Ve ardı arkası kesilmeyen film karelerimde gördüğüm o sahne..


...
Ben her sene bugün..
Kalp açı beklenmişliğimle..
Biraz yorgun ve ağlak bir suratla..
Sessiz bir doğum sancısında, yalnızlığımı beklerim;
uyumak istercesine, geçmişe gebe düşlerle..

(??/09/2011~)