Bizim sokak dar olmakla beraber, girer girmez çocuk sesleri dağılır her yerden.. Bayramda da öyleydi.. Bir yere gitmiştik ailecek.. Girdiğimizde sokağa, (Genelde yere bakarak yürürüm, eski alışkanlıklar…) Yerlere saçılmış çikolatalar gördüm, kabı hiç açılmamış, üzerine basılmamış bile..



Biz burada o çikolataları ve şekerleri saçarken sokağa, belki de bir yerlerde çikolatayı hiç yememiş, hiç görmemiş, hiç tatmamış insanlar olabileceğini düşündüm.. Hatta o kadar düşündüm ki; belki bir yerlerde, uyurken masal olarak anlatılıyordur çikolatanın tadı o çocuklara..



Dengesiz bir Dünya’da, biz’ler nasıl dengeyi sağlamaya çalışacağız… Ne kadar düşünsek de olmuyor.. Çikolatalar saçılıyor etrafa.. Düşünmekle kalıyoruz sadece.. Böyle olunca da ne Bayram kalıyor, ne de şekeri..



Alınsa elimizden şekerler, alınan çocukluğumuz gibi.. Ağlayamadığımız çocukluğumuza belki şekerimiz olmayınca ağlarız.. Farkında olmadan giden çocukluğumuza..

Hep umuyoruz ki… (Yine umuyoruz)… Şeker gibi bayramlar.. Bayramın adı; Şeker ama kendisi değil.. Adı Şeker, Ama tadı değil..



Bir bayram şekeri eriyecek kadar hatırlarız … Belki de eridiğinde içimizdeki “bitti”deki burukluk kadar sızlar içimiz… Ama bu burukluk bile varken, eski bayramlardan, tepsi tepsi baklavalardan, çöreklerden, böreklerden bahsetmek ne kadar doğru? …



Bayramlar hep hüzün’dür bence.. Biraz; Hastane, biraz hastalar.. Biraz; yoksulluk.. Biraz; kimsesizlik.. ve çocukluk… Artık bayramlarda aklıma kırmızı, yandan bağlı, parlak ayakkabılar gelmiyor.. Bayramlarda, ölümler, acılar, açlıklar, şekersizlikler ve kimsesizlikler geliyor..



Şimdi Nasıl Mutlu Bayramlar dilenir, bilmiyorum… “Şeker gibi Bayramlar” O bayramlar belki bie daha hiç olmayacak..

Adı ; Dil’de Bayram.. Tatsız ve şekersiz bayramlar olacak..

Bayram; Kırılan umutların, umutsuzlukla tanışmasıdır bence.. Hastalıkların daha da artması.. Kimsesizlerin daha da kimsesiz kaldığı.. Yaşlılar; öpülecek ellerini ısıtmaya çalışmasıdır.. daha da üşümesidir. Şekerlerin parlak süslü kağıtlarının çöp kutusuyla buluşmadır..

Bu kadar umutsuzluk varken; Şimdi “Şeker Gibi Bayramlar” Nasıl olacaksa..



Nevin Akbulut

Altı-Eylül-İkiBinOnBir 14:30