Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
iberata
iberata

Bir Ermeni Yurtseverliği...

Yorum

Bir Ermeni Yurtseverliği...

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

852

Okunma

Bir Ermeni Yurtseverliği...

Şimdi eşim ve oğlumu bayram ziyareti nedeniyle gönderdiğim Ankara’da olmak vardı. Hamam önünde, Hacı Bayram’da, Ata’mın meclisinde. Ancak bu defa istemedim.

Dün bayram ziyareti yaptık, Akyazı’ya, çocukluğumun delikanlılığımın diyarına, anneme, babama, ablama, halama, amcama, kuzenlerime, yeğenlerime… Bayramların en güzelinden bir gündü. Anamın çıtır baklavası, sarması, ve ketesi mevzu edilmezse olmaz.

Mutat olduğu üzere yine yurt ve dünya meselelerini tartıştık ara ara. Şike ve Fenerbahçe, Deniz Feneri davasında savcıların görevden alınması, Libya ve onu 40 yıl boyunca sükunet içinde tutmayı başaran ve ama şimdilerde Hıristiyan ve bizim gibi müslüman emperyalistlerin kışkırtma ve tecavüzüyle kaçacak yer arayan lideri Kaddafi.

Ve azınlık mallarının iadesi,ki bu mesele bulunduğumuz ortamın özel öneme haiz bir meselesiydi. Çünkü Balıklı rum vakfına ait mallar da iade edilmişti ve Balıklı rum hastanesinin dahiliye hekimi Hasan Alyeşil tartışma partnerimdi. Hayırlı olsun dedim mallarınız.

Bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin tıpkı bizim gibi eşit yuttaşlarıyken ki hala öyledir. 1936 da malları ellerinde alınmıştır, şimdi iade edilerek bir ayıp telafi edilecektir.

Kunuşulacak, tartışılacak ne var…! Hoşgörü, farklı olana yaşama alanı yaratmak değilmidir. Hatta içimizdeki azınlık cemaatlerine özel önem vermemiz gerekmez mi! Sırf azınlık diye.

Bu vatanda onların mülkiyet hakkı, yaşama hakkı yok mu?

Bu arada yaşanmış bir olayı nakletmek belki yerinde olacaktır.Özdil’den.



Derviş Özer, tıp doktoru. Aynı zamanda, heykeltıraş. 90’lı yılların başı... Tatile giderken, Afyon’da mola verir. Çay bahçesine kalabalık bir grup insan gelir o sırada, üstleri başları perişan, alayı gariban, ağlamaktan gözleri şişmiş... “Hayrola?” der. Şehit cenazesi taşıyan köylülerdir.



O gün 3 yaşında olan ve ortalıkta neşeyle hoplayıp zıplayan kızına bakar, bir de köylülere... Bir yanda saçının telini dünyaya değişmeyeceği evladı, bir yanda evladını vatan için toprağa vermiş baba... Utanır...

“Bi şey yapmalıyım” der.

“Bu çocukları ölümsüzleştirmeliyim.”



“Şehit Ağacı” projesi hazırlar.



Terör şehitlerini künyelere yazacak, künyeleri ağaca takacak, çocukların birer yaprak gibi ebediyen salınmasını sağlayacaktır o ağacın dallarında...

Hayata geçirmek için aradığı fırsatı, anca 2003’te bulur. Resim Heykel Müzesi’nin açtığı yarışmaya katılmaya karar verir.



İstanbul’a gelir, künyeleri almak için Tahtakale’ye gider. Sorar soruşturur. Herkes aynı adresi verir. Ermeni bi usta...

Dükkana girer, anlatır.

O güne kadar hiç düşünmediği detaya dikkat çeker Ermeni usta, “Paslanmaması lazım” der, “Evlatlarımız ebediyete kadar ışıl ışıl olmalı.”



Olmalı ama, en pahalısıdır o bahsettiği künyeler, tanesi 1 lira 25 kuruş... “Ticari iş değil bu, takma kafana” der Ermeni usta, “Vatan işi” der... 5’te 1 fiyatına, kâr falan almadan, hatta zarar ederek, 25 kuruştan verir. 3 bin künye... “Haftaya gönderirim” der. Tam gününde gönderir.



Sonra, kısmet olmaz, araya başka işler karışır, hazırlandığı yarışmaya katılamaz heykeltıraş... Künyeleri paket halinde evinin deposuna kaldırır.

Taa ki, amacına ulaşacağı 2009’a kadar.



Ankara Kızılcahamam Belediyesi, Şehit Fatih Duru Parkı yapmaktadır. Başvurur... Belediye “Başımızın üstünde yerin var” der... Kurumuş bir sedir ağacı, gövde olur.

Ancak, bi sorun vardır.

Şehit sayısı 6 bini geçmiş, eldeki künye sayısı ise sadece 3 bindir.



Parkın açılışına yetişme kaygısıyla, İstanbul’a gelmez, Ermeni ustanın ismini telefonunu da kaydetmemiştir, internete girer, eksik künyeleri tamamlamak için askeri malzeme satan tüccarlarla temasa geçer. “Paslanmaz istiyorum” der. “Abi merak etme, künyenin kralı bu” garantisi verirler. Zaman dar... Ermeni ustanın 25 kuruştan sattığı künyeleri, 1’er liradan alır.



Tek tek isimleri yazar, takar sedir ağacının dallarına, Cumhuriyet Bayramı’nda açılışı yapılır. Medya ilk gün hücum eder, Türkiye ağlayarak seyreder, sonra unutulur gider.

Ve, kış...



Sadece tebrik yağmaz tabii.

Yağmur da yağar.



Şehit Ağacı’nın 3 bin yaprağı ışıl ışıl parlıyor hâlâ; gerisi paslandı...



“Vatan işi bu, evlatlarımız ebediyete kadar ışıl ışıl olmalı” sözü kulağında çın çın çınlayan heykeltıraş, ağlayarak, tek tek değiştirmek zorunda kaldı, Türk tüccardan aldığı künyeleri.



Bize de, bu satırları yazmak kaldı.

Yüreğimizdeki isyanla...



Soy sop filan değildir önemli.

Milleti kimin soy’duğudur.



İbrahim Erol

gazete54.com

1 Eylül 2011

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir ermeni yurtseverliği... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir ermeni yurtseverliği... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Ermeni Yurtseverliği... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
1.9.2011 22:45:29
İnsan olmakla ırkın , milletin ilgisi yok tabii . Gene de milletimizde böylesi insanların olması içimizi acıtıyor .
Güzel bir yazıydı , tebriklerimle..
TekinSağ.
TekinSağ., @tekinsag-
1.9.2011 19:45:25
10 puan verdi


Ahlaklı olmak hiç bir milletin tekelinde değil, bu vatan milliyeti farklı çok büyük insanlar yetiştirdi hala da yetiştiriyor. Büyük keyifti okumak.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL