7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma

NOT : Usta şair Cevat ÇEŞTEPE hocamın BAYRAM KARŞILAMASI isimli yazısına yapmış olduğum yorumumdur. Cevat ÇEŞTEPE ustanın yazısını da yazımın altına kopyaladım. Mutlu bayramlar...
Üstadım, ne olur ne olmaz, ölümlü dünya,,,ben en erken şimdiki zaman kipini kullanarak bayramınızı kutlayayım. Bakarsınız, hadi ölmedik diyelim, çoluk çocuktan fırsat kalmaz. Olur ya bir aksilik olur kutlayamam zamanında, kabul buyurunuz şimdiden. Gerçi baklavamız, böreğimiz yok şu anda. Hanım daha hazırlık yapmadı. Hazır alacağız sanırım baklavayı. Ama annem olsa şimdiye çoktan yapardı. Annem daha neler yapar bilir misiniz? Mantı, gözleme.. Yemeklerden kuru fasulye.. Etsiz’i bu. Eti bulsak kuru fasulyeyi, fasulyeyi bulsak eti bulamıyorduk fi tarihinde,, Gerçi benim tevellüt 69 model şavrole,, Hitler’den kalma savaş esiri değilim,,,
Rahmetli babam anlatırdı, 1943 doğumluydu kendisi,,, Derdi ki çaya katacak şeker bulamazdık da çayın içine üzüm katar içerdik,,,, 70 li yılların ortalarını acayip hatırlıyorum yine de. Annem, tüp gaz kuyruğunda beklemem için beni gönderirdi, tüpün üzerine oturur saatlerce tüp kuyruğunda beklerdim,, yağ kuyruğuna hiç girmedim, galiba annem evde hiç yağ kullanmazdı o vakitler,, yağcılığı sevmemem ordan gelen bir alışkanlık olsa gerek,, Sonra,, yıllar geçti,,, haaa, mevzuu bayramdı özür dilerim,, dağıldı konu tarafımdan. Bayram harçlığı almak için mahalleliden sıraya giren ve en erken saatlerde kapı kapı dolaşan çocuklar vardı,,, Ben utanmışımdır hep,, Sanki dilencilik yapmaya giden birisi gibi görmüşümdür kendimi,,Gerçi sefilleri oynuyorduk o tarihlerde, yine de yiyecek ekmeğimiz, ocakta kaynayan bir tas çorbamız vardı. Babam hep dardaydı,, Şöyle adam gibi mutlu, huzurlu olduğunu görmedim,, Babam da göremedi zaten, o yüzden en erken yaşlarda öbür tarafa gitti,,, umarım orda huzurludur,,,
Şimdiki nesil tembel,, bize düne kadar muhallebi çocuğu derlerdi. Başkentte büyüdüğümüz için ve aileden görgü, terbiye alıp da, sokak çocuklarının mahalle kavgalarında hep dayak yiyen biz olduğumuz için,, Kız kardeşim oyuncak bebeğiyle oynardı,, ben oyuncak arabamla,.,, ama bizim öyle çok oyuncağımız olmadı,, Hatırlıyorum da, bayramlarda yeni giysileri annem bize, çarşamba pazarından aldığında çok sevinirdik,, o gün hiç uyuyamazdık,, prova yapardık üzerimizde,, hatta bir kaç kez bayramdan en erken günlerde yeni giysilerimi giyip de sokağa çıktığım olmuştur,, Hey gidi günler,,,
Şimdiki nesil internet ve cep tel çocuğu.. bayram kutlamak için eskiden bayram tebrikleri yazardık, özenle seçerdik karpostalları,,, şimdi,, bir tuşa dokunuyor internet çocuğu, hopppp anında mailine düşmüş.. sanal alemde bayram işte böyle kutlanıyor,, bilmem kaçıncı kopyasını bilmem nerden indiriyorlar bir de.. dikkat ettim de, harf yanlışı olsa bile, kimse düzeltme zahmetine katlanmıyor, hoppppp aynı mesajı millet birbirine çekiyor,,, cep telde de durum aynı,, ben, facebook’tan bayram ve kutlama mesajı göndersem dahi, mesajımı özenle kendim yazıyorum, kendim oluşturuyorum,,,
Şimdiki nesil acayip usta..
Şimdiki bayramlar garip,,
Aklıma Aziz Nesin’in ’şimdiki çocuklar harika’ isimli kitabı geldi,,,
Şimdi yaşasaydı Aziz Nesin, kitabının ismini değiştirir miydi??
ya da şu isimle bir kitap yazar mıydı ki?
’ şimdiki nesil acayip’
kal sağlıcakla usta..
Yazınız nefisti,, yorumum yazınızın yanında sönük kaldı,,
Usta olan sizsiniz,, biz kimiz ki usta ..
saygılar,,,,
Vecdi Murat SOYDAN
27/08/2011 Isparta
BAYRAM KARŞILAMASI - kutlama yazısı ( Cevat ÇEŞTEPE)
Bayram sabahına en erken saatte uyanmak için, çalar saat zilinin “hadi uyanın bakalım, bayram başladı” makamında, bugünden ayarlanması gibi.
Kadının aceleyle topladığı yatak çarşaflarını, gene aceleyle pencereden silkelerken göremediği, geceden çarşafta kalmış saç tokasını aşağı düşürmesi gibi.
Erkeğin, bir yandan pencereden çarşaf silkelerken öte yandan da “dikkat et bari, kesme yüzünü” diye seslenen karısına.., “tıraş olurken konuşturma beni, gene kestireceksin yüzümü” demesi ve sonra “ahh..” diye çığlık atması gibi.
Bağrışmalara uyanan çocuklardan birinin gözlerini ovuştururken “anne, çişim geldi”, diğerinin göbeğini kaşırken “baba, karnım aç” demesi, babanın “annenize söyleyin”, annenin de “babanıza söyleyin” demesi gibi.
Kahvaltı hazırlığı öncesinde alınan “hadi biraz acele edin” komutuyla çayın demini tam olarak tutamaması, ekmeğin sofraya özensiz ve kalın dilimlerle getirilmesi ve bu saatlerde masada okunmaya alışık gazetenin sayfalarının hiç el sürülmemiş haliyle bir köşede “bende ne haberler var” edasıyla ama biraz da boynu bükük durması gibi.
Sofrada annenin ve babanın aynı anda aklına gelmesiyle bir ağızdan “bu bayram şekerlerinin-çikolataların yarısını kim götürdü, söyleyin bakalım” diyerek çocuklara bakması, çocuklardan birinin dolu çay bardağını kahvaltı masasına dökmesi ve diğer çocuğun çayı döken çocuğa fısıldayarak ”konu değişsin diye şakacıktan yaptın değil mi ” demesi gibi.
Annenin el yordamıyla hiç bulamayacağı saç tokasını saçlarında araması, babanın çocuklara göz kırparak gülümsemesi, çocukların “demek ki yarısını da babamız götürmüş” diye düşünmesi ve ikisi birden üstüne yağ ve reçel sürülmüş kocaman ekmek dilimini, kocaman ısırırlarken üzerlerine reçel dökmeleri ve tam bu an ’da kapının çalınması gibi.
Ve bahçede kendilerine ekmek atılmasını bekleyen güvercin kalabalığı ve onları kenardan izleyen birkaç serçenin aniden ortalarına bomba gibi düşen saç tokasından korkuyla kaçışıp, uçuştuktan sonra gene aynı yerlerine konması ve aynı bakışlarla kendilerine atılacak ekmek parçalarını beklemeleri gibi.
. . . . . . ,
Ve çok uzun yıllar önce bir bayram sabahında, yaşlı bir kadın ve yanındaki küçük çocuğun Cebeci asri mezarlığının ziyaret kapısından içeri girmeleri, yolunu ezberlemiş adımlarla küçük meydandaki ilk sapaktan soldaki bol ağaçlı yola doğru yönelirken çocuğun kocaman ve beyaz bir taş üzerinde yazılı dörtlüğü beyninin kıvrımlarına hece hece yerleştirerek bunu bir bayram sabahında sizlere “uzak bayram sabahlarından biraz da hüzünlü bir anı” olarak anlatması gibi.
Gitti gelmez bahar yeli
Şarkılar yarıda kaldı
Bütün bahçeler kilitli
Anahtar Tanrıda kaldı…../C.S.Tarancı.
Daha nice bayramlar, içinden hüzünleri ayıklanmış olarak hep güzel bir telaş olmaya ve bir tatlı huzur almaya gelsin, anahtarı sizlerin ellerinde olan bahçelerde karşılansın…
Hepinize, hepimize, bütün ülkemize ve bütün insanlığa…
Cevat Çeştepe