Ünlü bir futbolcumuza soruyorlar;
-Yöneticilerle aranız nasıl?
-Yöneticilerle aramızda düzeyli bir ilişki var.
-Peki, seyirciyle aranızda ki ilişki nedir?
-Seyirci ile de aramızda düzeyli bir ilişki var.
-Sevgiliniz varmış aranız nasıl?
-Evet, ….. ile düzeyli bir ilişkimiz var.

Yaaa arkadaş! Niye bilmece gibi konuşuyorsun.
Sen böyle konuşunca bizim de aklımıza bir sürü soru geliyor.
Bu ilişki;
Zemin de mi devam ediyor? Sehpa düzeyinde mi? Masa düzeyinde mi?
Yoksa;
Döşeme düzeyin de mi? Koltuk düzeyinde mi? Yatak düzeyinde mi?
Bu ilişki hangi düzlemde?
Yatay mı? Dikey mi? Eğimli mi? Eğimliyse, yönü ne tarafa?
Bu düzeyde ve düzlemde pozisyonunuz ne?...

Daha birçokları geliyor insanın aklına.
Niye bize lüzumsuz sorular sorduruyorsun?
Adam gibi cevap versene!

Adam tutturdu Avrupa’da düzeyli bir takıma gideceğim diye.
Düzeyli bir takıma gittin, düzeylide bir para alacaksın, hayırlı olsun.
Niye düzeyini de yanında götürüyorsun?
Orada sana düzey mi yok?
Bırak burada düzeyini, baktın ayarı bozuluyor, onbeş’de bir, ay’da bir gelirsin, ilişkini düzeltir gidersin.

Bekir GÜÇLÜER

Edebiyat Defteri Ailesinin, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve Ramazan Bayramı’nı en içten duygularımla kutlar, saygılarımı sunarım.