3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
842
Okunma
ne zaman gecer bu yaranın izi
ne zaman biter bu acı
ve ne zaman diner annemin gözyaşı
bilmem ki...
Onu sevmiyorum işte.Hiç sevmiyorum,hatta nefret ediyorum ondan.
Annem ’sakın babana kızma,o biraz hasta;ama yine de sizi çok seviyor.’ diyo.Bu yüzden artık anneme de inanmıyorum.Sevse canımı acıtır mıydı?Kolumda sigarasını söndürür müydü? Bilmiyorum..Ama tek bildiğim ondan nefret ettiğim.
Bize yaşattığı hayat değil zaten,giderek de işkenceye dönüşüyor.
Bugün annemin kirpikleri arasında bir inci belirdi. Onu görmemem için elinden geleni yapıyordu.Ama elinde değildi işte ve o sevimsiz inci annemin kirpiklerinden kurtulup yanaklarından süzülmek yerine annemin içindeki o büyük okyanusta bir damla oluverdi. O okyanusta daha kimbilir ne inciler vardı.Annem hep içine akıtmıştı onları.Dışarı akıtmak sakıncalıydı ona göre.Çünkü annem kimsenin onları görmesini istemezdi.Görmezdik belki ama hissederdik.Annemin gücü kalmamıştı artık.Eskiden olsa kızan, bağıran annem şimdilerde sadece susar ve bakar olmuştu babamın haline.İçindeki okyanus dolmuştu. Ama o devam ederdi incilerini ona akıtmaya. İncileri başka koyacak yeri yoktu çünkü.Annemin kirpiklerindeki o inci tanesi bu sefer benim okyanusuma şıp dedi ve okyanusumun derinliklerinde kayboldu.Ama sadece okyanusumda kayboldu .
Ya beynimde...