Anlamadın gittin be güzelim
Hastayım ,hasta
Halimi sorma...
Hüsran yangınlarında ben,halimi sakın sorma...
Çıkıp gittin,git durma...
Kalbimdeki ateş kaç Santigrad,sorma...
İnan ,güneş yüzeyindeki halt etmiş,üzerime varma...
Tüm hücrelerimde ,kanımda seni taşıdım,obez oldum
Şaşkınlığımı sakın sorma...
Yok ki bunların
termometresi, barometresi,voltmetresi yok ki
aşkımın gerilimini,çelişkisini ölçelim...
Sen diplomalı,cahil madenci,
ben ise bilinmemiş elmas misali...
Anlamadın gittin be güzelim....
Hastayım,hasta
Ben seninle rüyalarımda Andromedaya kadar gittim,
sen ise benimle köşedeki sıkıcı parka.
Yıldızları değil,Karadelikleri indirdin bana...
Kör oldum ,gittim...
Aşk fırtınalarını değil,El Ninoyu üfledin yüreğime,
Seni Benden süpürdün gittin.
İnanç tohumları değil,dormansi tohumları ektin gittin...
Aslında bunları yaparken kendini Süpernova zannettin.
Hayır güzelim,Şekspir denizinde boğuldun gittin,
Krishnamurti felsefesinde dağıldın
ve hep orda kaldın,orda yandın...
kendine parladın,
kendine yoruldun.
Cek London’un tercihi olan en parlak yıldızı olmayı yeğlerken,
anlamsız,güçsüz ve uykulu yıldız olmayı seçtin.
Sendin zaten bu aslında
Ben ise sadece zannettim
sana anlamsız gelen gönül laboratuvarlarımda.
Attım gitti be güzelim
kayıt gözlemlerini
deneylerini,dökümanlarını
Attım gitti...
unuttum değersiz günlerini
hatırlayamıyorum bile artık inan O anlarını
büyüten bendim seni kuluçka makinelerinde...
Dayanıksız kaldın DÜNYAMın son deneyimlerinde
Yaradan bendim seni farklı
can etüvümde,
unutma bir dua var ya
gidenlere ve kalanlara bir deva olsun diye
Ruhuna Fatiha!!!
Bana ve Sana
Geçmiş olsun!