16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma

Gece uyku tutmamıştı yine Toynak’ ı. Tam uyuyacağı sırada aklına bir şey geliyor ve kapanmak üzere olan gözleri, otomatiğe bağlanmış gibi açılıyordu.
Onu rahatsız eden ne varsa sanki gece bekçisi gibi beyninin içinde nöbet tutuyordu. Toynak, bir resmi dairede sekiz- beş saatleri arasında çalışan bir bordro mahkumuydu. Bu esareti yaklaşık yirmi yıldır sürüyordu.
İş yerinde yaşadığı sorunlardan, sırf stresini atmak için gençliğinde yazdığı şiirlerin yanına yenilerini de eklemişti. Bir zaman sonra kendi kendine hem yazmak, hem de okumanın zorluğunu fark edince internette gördüğü “ EDEBİYAT DEFTERİ “ adlı bir siteye üye olmuştu.
Toynak, Karadenizliydi. Karadeniz’ lilerin kıvrak zekasının en iyi örneklerinden biriydi. Neşeli, şakacı bir yapısı vardı.
Siteye üye olur olmaz, üyeleri tanımak için onları incelemeye başladı. Siteye girer girmez her yeri kurcalamaya başladı. Bir şekilde kendini tanıtması gerektiğini düşünüyordu. Bir akşam oturdu pc nin başına. Her yeri tıklıyordu. En sonunda, mesaj kutusunu fark etti. Tıkladı. Karşısına, tertemiz bir boş sayfa çıktı. Sonra birden kime mesaj göndereceği aklına geldi. Sayfadan çıktı tekrar. Online bulunan üyelerin içinden rastgele bir isim buldu. Tacettin Yıldırım. Tekrar mesaj sayfasına döndü epey bir aramadan sonra. İki sayfa dolusu mesajın içine kısaca kendisini tanıttıktan sonra gönder tuşuna bastı.
Biraz sitenin yazarlarının yazılarını okuduktan sonra mesaj düğmesinin kırmızı ışığı yanmaya başlayınca çok heyecanlandı. Acaba ne yazmıştı? Heyecanla butonu tıkladı ve okumaya başlayacaktı ki; şaşkınlıkla kalakaldı. İki sayfa mesajın karşılığı sadece “ Memnun oldum Toynak “ dı.
Kimse onu anlamamıştı zaten, Tacettin Yıldırım’ ın onu anlamasını nasıl bekleyebilirdi ? Bu kısacık cevap onu önce üzmüş sonra da hırs yapmasına sebep olmuştu. Bu adamın peşini bırakmayacaktı. Taş da olsa, kim olduğunu öğrenecekti. Biraz yazıları ve şiirleri okuduktan gitti yattı.
Ertesi akşam, yine üyelerin isimlerini taramaya başladı. Bedri TOKUL ismi ona çok yakın gelmişti nedense. Aynı mesajı kopyalayarak Bedri Tokul’ a attı. Çok kısa bir süre sonra mesaj kutusunun ışığı yanıp sönmeye başladı. Mesajı açtığında, Bedri Bey’ in mesajıyla karşılaştı. Zarif bir dille kaleme alınmış bir cevaptı.
“ Hıh Tacettin Bey, bak ne insanlar var dünyada. Gör bak, hemen nasıl cevap yazmış hem de uzun yazmış. Ama seni tanıyacağım “ Dedi ve kapıda ona bakan eşini gördü.
“ Hayırdır Toynak, deli misin sen ? Kendi kendine mi konuşuyorsun. Şair olacağım diye delireceksin sonunda. Deli bir koca istemiyorum ben. “
Ne kadar da kendini savunmaya çalıştıysa da, hanımının fırçasından kurtulamadı. Bu kez daha çok sinirlendi Tacettin Bey’ e.
O gece geç saatlere kadar neredeyse site üyelerinin yarısından fazlasına aynı mesajı gönderdi. Gözleri kapanmak üzereyken okuduğu mesaj sayısı yüzü geçmişti bile. Tam kalkmak üzereyken son kez ışık yandı. Açtığında, gözlerine inanamadı. Mesaj, Tacettin Bey’ den geliyordu. Uzun bir mesaj yazmış ve kendisini tanıtmıştı. Telefon numarasını bile yazmıştı. Ertesi gün arayacağını da söylüyordu.
Çok kısa bir süre içinde Toynak, site tarafından “ En sevimli Üye“ ünvanı verildi. Sitedeki organizasyonları üstlendi. Tacettin Yıldırım ve Bedri Tokul ise “üyeleri birleştirici Onursal üyeler “ünvanları verildi.
Bir rivayete göre de bu üçlüye “ Üç Silahşörler” İsmi verildi. Dostlukları, ilk başta didişmeyle başlasa da giderek güçlendi.
“ Yine iş aman Allah’ ım. Ne zaman bitecek bu işkence. Bıktım vallahi işe gitmekten. Hanımın da tam gideceği tuttu. Ramazan ramazan… “
Söylenerek yatağından kalktı. Besmelesini çekip, yüzünü yıkadıktan sonra giyindi. Uykulu gözlerle kapıdan çıktı. Aklına anahtarı ve cüzdanının evde kaldığı geldi. Kapıyı örtmüştü. İşyerine servisle gitti. Bir arkadaşından, elli lira para istedi. Hiç sevmezdi oysa borç istemeyi.
Eve gelirken çilingiri yanında getirdi. Kapıyı açtılar. İçeriye girdi. Üstünü değiştirdi. Tekrar dışarıya çıktı…
Yine aynı şey olmuştu. Yine anahtar içeride kalmıştı. Birden aklına bir fikir geldi. Çilingir olacaktı.
Şair, Çilingir, Memur Toynak… İşyerine gitmek için yola koyuldu…
Nermin KAÇAR BOLU