Bu gerçek bir hikayedir.

’Küçük dağları ben yarattım’ diyen bilgiçlere karşın
İşte, ’hayat’ gelir, ’zaman’la birleşir
Ve haddini bildirir insan gibi insana...

Gitmek ve gitmemek elinizde mi değil mi
İki ucu keskin bıçağı dayayıverir boğazınıza
Son bir fırsattır anlayana

Tebessümle birkaç kırmızı damla bırakırsınız / sakince
Eğer ki anladıysanız olayların dilini ve çözdüyseniz / bilinçle
Anlamlı bir bakış, ama kendinize,, ama içinize..

Gerçek bir hikayedir, sarıp sarmalar, alıp götürür
Bin ayna hazırlanır hesabınızda, neyi görecekseniz hakkınızda
Bin ejderha dillenir lehinizde, bin tane de aleyhinizde

Gerçektir. Yorumlarsınz. Değiştiremezsiniz.
Acıkmak kadar gerçektir. Geçip gidene.
Acımak kadar yalandır bir de...

/İki kelam edebilen bencileyin. Ettiği söylenen. Rivayet edilen.
Kılı kırk yarar. Her birinden köprü kurar. Hepten zarar!
Döndür dolaştır lafı. Bilenler bilir safı. Yararsa yarar.../

Gitmek var a dostlar dilimin altında.
Arayıp bulmak var bir kuşun kanadında.
Anlayıp görmek var bir güvercin kalbinde...

’Bir çift’ kelam yeter, azık olur doymak için.
Bir tebessüm, güneş olur yoluma. Yoldaş olur.
Bir merhaba elveda, elvedalar merhaba olur.

Gerçek bir hikayedir.
Gerisi hikayedir!



Not: Hoşçakalınız. Nereye diye sormayınız.
Kalmak yok. Ama kısmette varsa dönmek var.
Cemreler çoktan düşmüş olacak o zaman.
Belki Mayıs. Belki Haziran...