Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Fa
Fatihozbey

Insan ve Gölge

Yorum

Insan ve Gölge

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

732

Okunma

Insan ve Gölge

Ínsan ve Gölge

Dogdugu andan itibaren hep daha fazlasini ister insanoglu. Daha kundaktayken, besigin kenarlarindadir gozumuz. Dizlerimiz tuttugu zamanda ise ilk yaptigimiz sey o  parmakliklari gecmeye calismak olur.

Emekleme evresinde masaya, kanepeye tutunup ayaga kalkabilmenin, bir asama daha yukselmenin ihtiyarsiz gayreti icinde oluruz. Sonraki hedefimiz ise daha yuksek olan anne ya da babamizin kucagidir.

 Sut icmemiz tavsiye edilir uzun boylu olmamiz icin hatta erkekler icin de kizlar icin de uzun boylu olmak bir ayricaliktir.

Zaman bu yukselme arzusu ve beraberinde getirdigi rekabet hirsiyla akip gider. Evde kardesimizden onde olmak, arabada on koltukta oturmak, okulda en yuksek notu almak, iyi bir kariyer yapmak, calistigimiz sirkette mumkun olan en yuksek pozisyona gelmek ve bunun icin amansiz bir mucadeleye girismek....

Yukseklerden ve yukselmekten genelde hoslaniriz. Daglarin zirvelerine ulasmak, hakim bir tepeden sehri seyretmek, ya da en azindan manzarasi olan yuksek bir terasta bir kahve icmek... 

Yukselme arzusunun bi sonucudur bir bakima ucmak, gokyuzune,aya ve nihayet uzaya hakim yildizlara ulasmak...

Evlerimizi yukek tepelere yapariz, yetmez. Bir kat fazlasini cikariz o da yetmez, alt katlari birakir terasta yasamaya baslariz...dunyadaki devasa goktelenler buna delildir.

Insanin dogumu ile baslayan ve olumune kadar devam eden bu yukselme arzusu neredeyse hic hiz kesmez. Maddi olarak istenilen egitim, kariyer, iyi hatta lux yasam sartlari iken, manevi olarak talep edilen kemalat ve en yukseklere insa edilmis cennet koskleri olur. Ve insanin yukselme arzusu ve emeli ebede kadar uzanir.

Yukseliriz yukselmesine de.... Basimiz goklere deger degmesine de...kariyer basamaklarini bitirip zirvelerine hayalimizdeki o pozisyona ulasiriz ulasmasina da... Yasam kalitemiz standarlarin cook ustune cikmistir cikmasina da...manevi kemalatin zirvelerine talip oluruz olmasina da... 

Yukselme yolunda attigimiz her adimda bize eslik eden egolarimiz, nefsimiz, ben yaptim oldularimiz da bizimle birlikte yukselir... Bazen asikar bazen gizliden gizliye... Hatta varligindan soz edilmemesi gereken manevi iklimlerde bile kendini o kadar gosterir ki bu durum, litareturde bir ismi bile vardir artik; ilmi enaniyet...

Ben yaptim oldularimiz, ben basardim, ben kazandim  ben calistim ve hakettim, ben...ben...,ben.           

Bu yukseliste kendini kaybedecegini, "kendinden" bilecegini, kendini bir sey zannedecegini, aldanacagini bilir Yaratan ve Terbiye eden. Kariyer ve kemalatin baş döndürücü zirvelerinde, ona aczini ve hicligini bildirecek isaret ve isaretcilere ihtiyaci oldugunu bilir Her Şeyi Bilen.

Ve golge... Bir isik kaynagina delil. Golge, isik kaynaginin, golgenin sahibinden yuksekte Olduguna delil. Insanin kendisinden bir parca. Mukemmel sandigi varliginin mahviyet alemindeki karsiligi. 

Bazen arkasindan takip eder basi yukseklerde olan insani, bazen adeta yerle bir oldugu hakikatini gozune sokarcasina onden gider.

Duamiz ehemmiyetimize delil iken, golgemiz mutlak acziyetimize mihenk.

Insan hirsli kabrisli egolari ile magrur ve gozu hep yukseklerde, 
golgesi nefsin gormek istemedigi acziyetinin iz dusumu, gri siyah ve bazen de renksiz ama her zaman yerlerde.

Insan ebede uzanmis emellerine mahkum, ozgurlugu yukseklerde bulmanin hevesinde,
Golgesi, acz ve fakr  gercegini haykiran bir hakikat, yukseklerdeki gozlere topragi gostermenin derdinde.

Ezelden ebede insan icin mutlak dusman,insani yukseklere cekip ordan asagi dusurmenin hesabi icindeyken, enaniyet, desinler, gurur, kibir ve nefis basamaklari tirmanmak icin sirtini sivazlar adeta. 

Insan kendini unutur isik kaynagini unutur  hic oldugunu unutur ve nihayet secdesini unutur, secdenin muhatabi, tum isiklarin ve tum nesnelerin kendisinin sahibini unutur. Ama golgesi unutmaz ona unutturulmaz. Zira o unutmamak icin var edilmistir ve gorev basindadir. Nefsin tum magrur ve haris durusuna inat golgesi hep mahviyet ve secde halindedir.

Ve nihayet golge hakikati;
 "Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah’a secde ederler."

                                                                                Fatih Özbey
      

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Insan ve gölge Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Insan ve gölge yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Insan ve Gölge yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL