7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1425
Okunma

Korku acımasız bir kraldır. Tebaasını zulmüyle sindirir. İnim inim inletir. Cellatları, darpçıları, leşkeri emrine amadedir. Korku öyle bir saldırgandır ki insanın en savunmasız en fırtınalı anını bekler. En titrek ve en insan anını kollar. Kıyıcı silahlarla mücehhezdir üstelik. Ah, o duvara yanaşıp elinle başını korumaya aldığın çaresiz an yok mu? O an zaferine kavuşur ve ruhuna , kara bayrağını acımasızca diker.
Korkuyu iyi tanırım. Ben karanlık ormanlardan bir gece vakti geçtim. Baykuş gözleri üzerimdeydi. Yapraklar gürültüyle açıyordu. Ay saçımda ıslık çalıyordu. Yıldızlar elimde patlayan şarapnellerdi, etime kırmızıdan elbise giydiren.
Ve ben dehşet tünellerinden geçtim. Geldiğim yönde kalmıştı ışık ve yürüdükçe artıyordu karanlık. Bilinmeze giden geminin rotasız ve kaptansız yüzdüğünü gördüm. Kayalıklara çarpışını ve dağılışını …Bir uçağın infilakını gökte ve parçalarının düşmesini üstüme , üstümüze…
Bir gün Azrail oturmuştu göğüs kafesime ve ağırdı, nefesimi doğruyordu soğuk.
Ben yıllanmış acılarımı biriktirdim kavanozlarda. Tel dolaplara biten öykülerimi astım. Yalnızlığın kemendini ta kaç bin yıldır taşıdım boynumda. Ve Demokles’ in kılıcı her an dilim dilim böldü benliğimi tedirginlikle..
Ben hapishanelerin taş duvarlarına
korkunç masallar anlatan birini tanıdım. Ben nice insan gördüm parçaları kayıp . Yapılmamış , bozulmuş nice insan suretleri…Ben domino taşı gibi yıkılan hayallerimi de sırtladım. Yaptığın hakaret ve küfürleri de. Bohçaladım üç öğün yiyorum ihaneti…
Ben köpekten,
sıfatı köpeğe haksızlık olan adamdan da korkmadım!
Ben
şimdi bu kadar cesurken ;
Arkanı dönüp
Gitmenden mi korkacağım?
Gülünç olma!
GÜLCE CİBRAN…