6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
952
Okunma

Öncelikle eleştirilerime geçmeden önce özgürlük ve laiklik kavramlarından bahsetmek istiyorum.
Özgürlük:Bir kimsen başka bir kimsenin temel haklarını ihlal etmeden ve kanunlar önünde eşitlik şartı ile davranış sınırlarıdır.
Laiklik ise kısa tanımı ile din ve devlet işlerini bir birinden ayırmaktır.Örnek verilecek olursa baş örtüsü takamayan meslekler hakim,avukat,millet vekili gibi örnekler artırıla bilir.
Devletin laiklik ilkesini benimsemesinin sebebi insanın vicdanen mensup olduğu dinin ve ya inancın etkisinde kalarak karar vermesini önlemek ve bu yöntem ile devlet işlerini vicdanı konulardan ayırmaktır.Lakin şöyle bir soru sormak istiyorum.Bir kimse eğer baş örtüsü yüzünden vicdanın esiriyse bir yahudi,hıristiyan veya başka bir dine ve inanca sahip bir kimse nasıl olur da bu mesleklerde yer ala bilir dinlerini özgürce yaşayarak .Sizce bunun adı özgürlük müdür.Bir çok ülkede dinlerini özgürce yaşayan müslüman kardeşlerim neden kendi ülkelerinde istedikleri meslek gruplarında yer alamıyorlar.Bizden de örnek verilecek olursa Osmanlı Dev. islamiyet’in koruyuculuğunu yapmış ve kendi toprakları üzerinde çok sayıda gayri müslime vatan olmuştur lakin baskıcı bir hüküm sürmemiştir.Fatih Sultan Mehmet Han bile yabancı bir müteahhit’in kolunu kestiği için müslüman bir kadı tarafından aynı cezaya çarptırılma kararı verilmiştir. Sözlerimden padişahlık getirilsin anlaşılmasın vurgulamak istedigim bu görüşün neden T.C devletine uygulanamadığıdır.
Eleştirimi şu şekilde bittirmek istiyorum.
BACIMIN ÖRTÜSÜ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE
ACIRIM TÜKÜRÜĞE BİLLAHİ TÜKÜRSEM YÜZÜNE
Mehmet Akif ERSOY
İstiklal şairi bile asıl özgürlük ve laik’lik kavramlarını dizelerinde açıkca vurgulamakta dır.O zaman tekrar soruyorum istiklal şair’inin dili ile
’MEDENİ OLMAK AÇMAKSA BEDENİ
DESENİZE HAYVANLAR SİZDEN DAHA MEDENİ’
Mehmet Akif ERSOY
Mesele bedeni mi ? Açmak yoksa Zihinleri mi ?
Saygılarımla...
Cihangir MEŞE//Uslanmaz