2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1810
Okunma
Okuyacağınız bu mektup Usta kalem Cana’nın katkılarından mütevelliddir.
her şey gözlerinle başlamıştı./
/// görmüş müydüm gerçekten ya da gördüğümü düşündüğüm gözlerin miydi?
iki ateş parçası olmalıydılar ki bu kadar derin bu kadar yıkık kalakalmıştı yüreğim.
gözlerin diyorum gözlerin her şeyin başlangıcı ve her şeyin sonu
tam da burada boşlukta sallanan ruhum yönsüz yolsuz yolaksız///
gelmeyeceğine dair herhangi bir emarenin izine kirpiklerinde rastlanılmamıştı.
// kirpiklerin, kırpıştırmış mıydın ki gözlerinin rengi olmayan bir renge çalıyordu sen uzun uzun bakarken ellerine.
ellerin miydi alıp götüren bütün yokluklara sensiz.
ve oralarda yad yaban bırakıp sessizce çekilen olduğu yere.///
CANA! sen ne güzel görürsün öyle...
şairleri ancak gidene yazardı.
/// gidenlere yazılırmış duymuştum.
şimdi öğrendim en olmaz sözlere dayandırırmış kendini ayrılıklar.
sahi sen var mıydın ki, sana dair şiirler yazıyor kalem.
Olmalısın
yoksa deli diyeceğim kalem erbabına mütemadiyen sana yazılırken bunca şiir
ölmüşün arkasındaki bahislerin gıybet makamında olma ihtimali suskunluğu öğütledi bize.
/// duyup yerinmen ya da duyup gücenmen ihtimalinden birini seçip yazılanları sana atfediyorum.
haberin olmaz biliyorum,
uzak iklimlerde konaklarken bir başına ve gittiğin yaşta.
zor olmaz sana dair konuşmak ve sitemlerimi yazadurmak.
uzaksın çok uzak aynı iklimin çocukları bile değiliz artık.
suskundum onca yıl bir yusuf masalının züleyha’sı olmaktandı korkularım.
yazmazsam almaz beni toprak koynuna,
ellerim, ellerimi koyacak yer bulamam.
saçlarına bir kez bile dokunmamışlığın cezası ağır gelir de ondan.
bir senin gıybetin olsun kalemlime zeval