13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1318
Okunma

Kolay zannetmeyin.
Vallahi de billahi de zor.
Hele tanımadığınız insanlara hakikatlerle dolu bir anınızı anlatmak... oldukça çetin.
Kimin ne tepki vereceğini bilemiyorsunuz ki.
Mahallede bir yerde otursanız,mesela mahalle kahvesinde ,kasabında, benim bir zamanlar Güngören Köyiçinde oturduğum Çüngüşlü Adnan Akmeşe abinin bakkalının önündeki "kürsü"ler gibi ,eyvallah.
Burası mahalleye benzemiyor. İki dakikada yerlerde sürünür bulabiliyorsunuz kendinizi.
Şu yakma isimlerin altındaki şahsiyetleri biraz tahlil edebiliyor iseniz,yaşadınız.
Kim alıngan,kim büyük olduğunun idrakinde,kim salıngan,kim zenci ,kim beyaz tespit ettiniz mi artık yazabilirsiniz.
Bana bakmayın. Beni kabul ettiler olduğum gibi. Kızsalar da laf söyleseler de, yüzüme bir müddet bakmasalar da veya kırık çıkık oyunu oynasalar da,onlara karşı olan samimi sevgim ve saygım asıl niyetimi döküyor önlerine her zaman.
Bunları söylemek için anılarımı yazamadım hala.
"Beni var yaa..anam doğurmamak için nele yapmamış ki?"
" iyi " dedim,elimdeki gazeteyi çok mühim bir havadis okuyormuş gibi yüzüme doğru yaklaştırdım.
Eliyle dirseğime kolunu geçirip " şerefsüzün la.anam var ya beni doğurmamak için "
Bakışlarım bu kadar etkili olabilir mi?
Bir bakışla adamın sesini kestim .
Allahım hakikat mi bu?
Evet,hakikat tabii ki, hem Naciye abla ne demişti "Bakışların vel Fecri okuyo lan itoğluuu".
O der demez ben de göğsünden ta göbeğine kadar uzanan dekoltesinden sarkan memelerinden gözlerimi alıp ne kadar kızarmıştım.
Ah Naciye abla,sen ta o zaman benim bakışlarımın etkili olduğunu söylemiştin.
Allahın rahmeti ruhuna.
O beyaz memeler ta ne zamandan çürümüştür.
Çok yazık valla.
Hoop bir dirsek daha geldi ,bu sefer karaciğer de yokladı namussuz herif " Sen galba benü dinlemüyün ha" dedi ve cebinden şu sokaklarda satılan çocukların sokak eğitiminde kullandığı masum "kelebek" denilen bıçağı çıkardı bir anda.
Uf bu ne sürat.
"Yok ya dinliyorum ,meraktan şu sayfayı bitireyim de hemen seni dinlemek için şeysi.."
" Bag hele seni sıkmıyom deel mi lan ?"
"Yok ..yok kattiyen olur mu şunun şurası üç günlük dünya şeyimiz şey oldu yani"
"haa,eyi la,bağa bak ,benüm anam benü düşürtmek içün var ya ne kocagaru ilajlarıynan şey yaptı."
"Ama ben düşmedüm la,en son bi tane otun kökünü benü düşürtmek içün sokunca galüba o beynüme gelüyü,bende hasar buraguyü"
"Bisssmillah..bitkiyi ne şeysi mi?"
" heee valla la bi de elli lira para verüyü o ota anam"
Yolculuk bu öyle zart diye bitmez.
belediye otobüsünde olsam, durağa geldim diyecem atlayacam aşağıya da...Allah kahretsin şehir hatları vapurunda nasıl denirki?
Denmez tabii,biliyorum da ,işte denize düşen yılana sarılır mı ne ?
Kaçacak yer de yok. Tıklım tıkış.
Hay anasını satıyım ya.
mecburen anasının şeysinin hikayesini dinleyecez de,midem kalkıyo bazı yerlerde.
Adam anlatmaya devam etti.Annesi meğer ne ilaçlar kullanmış, fayda etmeyince kocakarı ilaçlarını da tecrübe etmeye karar vermiş.
Ne kadar keskin ilaç kulanırsa kullansın çocuk "düşmemiş".
Düşmedim diyor inatla.
Zavallı "düştüğünü" bile anlayamış.
Bu resmen "düşmüş" yani.
Kadın bu çocuğu "düşük" yapmış.
Zaten beline bakınca da anlıyorsunuz.
Pantolon neredeyse düştü düşecek. Kilotu da bütün ihtişamı ile mavi rengin en cazibeli haliyle nerdeyse başından çıkacak.
Zavallı keşke biri oba "düşmüş" olduğunu anlatıp ikna edebilse.
Aman Eminönü ne kadar da güzelmiş.
Geldik valla.
"Oldu ,geldik ben burada.."
" Ooo öyle hemen nereye ,daha sohbetümüz var, saa anlatacam daa,anam benü düşürtmek içün neler daa yaptı"
" Hay ananı..."
"Hıııı nıııııı"
" Haymananı biliyo musun ? haymana ovası dedim de"
" Yooo valla bi yerde oturak da sen hem bi çay ısmarlasan bi de simit bi de anlat"
"Bak ben gizli polisim aslanım,şimdi sen ufak..ufaak"
"Ya!"
"Evveeet"
"Yaaa...o zaman tapancanı göstettt,tapancanııı göstet"
" Lan dur dalma oralarıma..lan s..tir git...dur ..Poliis"
"Allahım yaa koca bankanın krediler bölümü müdürüne bakın ya...Eminönünün ortasında zavallı bir meczup tarafından soyuluyo"
"Ya Nermin öyle deme ne soyulması?"
"Ay yanlış dedim...bi deli tarafından soyunduruluyo"
"bak aşkım ben şindi tam"
"Ya sus Allah belanı versin,maalleye rezil olduk,akşam haberleri seyreden kıçındaki doğum lekesi mi yoksa o deli mi bişi yaptı diye soruyo"
İKİ AY SONRA KADIKÖY VAPURU
"İsteseniz çantanızı şöyle bırakabilirsiniz beyfendi"
"Çok naziksiniz teşekkür ederim valla makbüle geçti"
" Ne demek hepimiz insanız, ne iş yapıyorsunuz?"
"ben bi bankanın krediler bölümünde çalışıyorum,geçtiğimiz aylarda o bölümüğn müdürüydüm de,bir anlaşmazlık odu ,neyse ya işte böyle ,siz?"
"Ben memurum,daha doğrusu yeni memurum"
" iyi,ne güzel"
" Bakın ben memurum ama daha yeni başladım,bakın ben hamileyim. ben bu çocuğu doğurmamak için neler yaptım anlatıyım mıııı?"
"Zoooorrrrtt...zooortttt...Ne oldu kaptan?"
"Allah allah ..adamın biri durup dururken kendini denize atıvermiş"
"E tabi kimbilir ne sıkıntısı vardı,kaynana mı,borç mu?"
"Ay yazıık daha bebeğimi düşürtmek için neler yapacaamı anlatmadan "