Tebliğ.

Elbette Cennet’te dolacak.
Cehennem’de!..

Hidayet!
Hadi olan Allah’a aittir.

Allah resulu İslam’ın hakikatleri karşısında,
cehalet, gaflet ve inattan başka dayanağı olmayan inkarın ve inkarcıların varlığına üzülürken;
Allah (cc) onlar arkalarını dönüp giderken sen mi döndüreceksin der.

Ve "VEMA ALERRESULE İLLEL BELAĞ" ey resulüm senin vazifen sadece sana gönderileni tebliğdir.
İman ihsanı ilahidir.

Biz de vazifemizin beyan olduğu şuur ve bilinci ile tebliğimizi yapacak,
Rabbimizden de hidayet ihsan etmesi adına dua dua yalvaracağız.

Çünkü bir kimsenin imanına vesile olmak "SAHRALAR DOLUSU KIRMIZI KOYUNDAN" diğer bir hadisi şerifte " GÜNEŞİN ÜZERİNE DOĞUP BATTIĞI HER ŞEYDEN DAHA HAYIRLI" olduğunun müjdesine nail olmaya hem şiddetli ihtiyacımız hem de kuvvetli umuduzvar.

Bir de kendilerini rahat his edip
küfürlerini pervasız bir şekilde icra edip,
çevreye imansızlık adına zehir saçmalarına engel olmak.

Bilsinler ki!
Modası geçmiş bu yalanı,
onların ağzına tıkayacak Müslümanlar her zaman ve her yerde mevcuttur.

Kendileri dinsiz yaşamanın bedbahtlığına mahkum olsalar bile,
başkalarının imanına zarar vermelerine fırsat ve imkan vermemelimemlidir.

Tebliğ itidal ile
Muhatabın mantığına göre olmalı.

Terkip ve takdim.
İrşat ve tebliğde riayet edilmesi gereken en önemli bir prensip olmalıdır.
Anlaşılamayn sözü söylemenin,
Kabul edilmeyecek teklifi yapmanın ne anlamı var?