O değil de;

Burnuma biyerlerden mis gibi kekik kokusu geliyor. Oysa dört tarafım duvar. Sadece karşı binanın otoparkı ve birkaç yeşillik. Kekik var mı bilmiyorum ama kokuyor işte burnuma...

O değil de;

Çöpçülerle kavga edesim var ama karşılaşamıyoruz. Bahçede iki tane çöp konteynırımız olmasına rağmen çöp atamıyoruz. Adamlar çöpün kapağını ters tarafa gelecek şekilde koyuyorlar. Sabah sabah çöp elimde kalıyor.

Hal böyleyken de çöp ve ben çok hüzünleniyoruz. Mecburen çöpü karşı binanın konteynırına atıyorum. O da ne hikmetse kapağı her daim açık...

O değil de;

Adamlar birgün söylenecek. Çöpünüzü kendi bahçenize atsanıza diye. Haksız da sayılmazlar... Yalan Rüzgarı gibi adamlara dert mi anlatayım!

O değil de;

Lipton İce Tea Şeftali içtiniz mi hiç... Soğuk soğuk öyle güzel oluyor ki... Kavunlu içecekler de çok güzel oluyor. Kavunlu sakız da güzel. Hem de kocaman balon oluyor.

O değil de;

Annemlerin bahçe coşmuş yine. Dün akşam oradaydım... vişneler, erikler, dutlar, üzümler, kayısılar.

Vişne feci ekşi. Anneme söyledim bana reçel ve komposto yapacak. Kadın da yazık selam veriyor borçlu çıkıyor. Canım anam benim...

O değil de;

İzlanda’da sigarayı reçeteyle satıp fiyatları da yükselteceklermiş. Yakında beyazı da reçeteyle satarlarsa şaşırmayacağım...

O değil de;

Memura yüzde 5,2 zam teklif edilecekmiş. Kabul edilirse şayet;

Sayın memur, paranın hepsini harcama. 1/3’ünü tasarruf et. At kat yat alırsın! Biraz vefalı ol. Bak, adamlar senin için neler yapıyor!

O değil de;

Çok sıcak var çok...

O değil de;

’kan revan içindeyim/ gönlümün derdindeyim/yerlerin dibindeyim/ kurtar ne olur’

O değil de;

İyi bayramlar.