Seni sevmek; beyaz sayfalar üzerinde saatlerce düşünüp, hiçbir kelimeye sığdıramamaktır. Kalemini bile oynatamadığın dakikalar boyunca yalnızca resmine bakıp gözlerinde yaşamaktır aşkın heyecanını.. Midene kramplar girdiğinde, kalbini sıkıştıran tek varlığın sen olduğunu bilmektir. Karşı pencerede yaşadığını bildiğin halde, kaybedecekmiş korkusuyla sürekli yolunu gözlemektir.

Yüzlerce kilometre uzağa gittiğinde, kalbinin en derin köşesine sessizce sarmalayıp, dönmesini beklerken üşüyen ellerini yüreğinde ısıtmaktır. Karanlık perdelerin ardında, ruhuna işleyen güneş ışığı gibi, her sabah merhaba diyebilmek için birkaç saat uykuyla yetinebilmektir..

Bazen sessiz dokunuşlarda bazen kahkahalarda boğulduğun anlardır. Gülümserken gözlerini aniden kaçırıp, heyecandan titreyen bedenini usulca yaklaştırmaktır yanına. Dudaklarındaki ateşi en yakıcı kor gibi yudumlayarak, bedeninin ıslaklığıyla söndürmeye çalışmaktır.

Seni sevmek; yüzlerce kez doğmak, her doğuşunda yeniden yaşama isteği duymaktır. Yalnız insanlara bakıp, nasıl bir felçli yüreğe sahip olduklarına şaşmak, aşka inanmayanları lanetlemektir.

Seni sevmek; parmağını uzattığın anda aynı saniyelerde aynı cümlelerle can verebilmektir kelimelere. İçine çektiğin her an; ciğerlerindeki havanın bedenini nasıl temizlediğini görebilmektir. Yudum yudum içmektir aşkın en mayhoş anlarını…

Seni sevmek; zamanı tersine çevirip, yüzündeki çizgilerin yok oluşunu izlemek, yeniden genç olmaktır. Yıllarca sorup cevap bulamadığın, var olma sebebinin ve ait olma nedeninin anlamını bulabilmektir. Yıkıntıların altından dimdik kalkıp, elini bırakmadan sımsıkı yürüyebilmektir geleceğe. Korkusuzca adım atabilmektir aşkın en derin bataklığına. Çamurların içinde beraber boğulmak ve tek vücut arınmaktır günahlardan…

Seni sevmek; herkesin lanetlediği dolunayda sımsıkı sarılıp yıldızları izleyebilmek, her yeni ayın dolunaya tamamlanma mutluluğuyla kadehlerde öpüşlerimizi bırakmaktır. Tüm insanlara inat özgürce öpüşmektir caddelerde. Dokunmaktır, hissetmektir ruhumun bedeninde buluştuğu her anı…

Seni sevmek; bir çocuğu büyütmek kadar kutsaldır. Yüzünü hiç yadırgamadan, yıllardır kalbimde benle yeşeren bir tohum gibi açan çiçeklerini görebilmektir.. Hayatın tüm beyaz sayfalarına beyaz kalemle yazı yazabilmek, kelebeklerin aslında bir gün değil bir ömür yaşadığına inanabilmektir.

Seni sevmek; beklemektir sevgili. Bıkmadan, yorulmadan, umutla ve heyecanla beklemek… Salıncağa kimseyi oturtmayacağını bilmenin verdiği huzur ve gururla beklemektir. Kendi yüreğimin sadece senin yüreğine yakıştığını bilmek ve mükemmel olmayan dünyada mükemmel bir erkeğin kalbi için çarptığını hissetmektir…

Seni sevmek; sürprizlerle renklenmesidir hayatımın. En zarif, en ince hediyelerin geceleri yalnızlığını paylaşan odana hayat vermesidir, seni solumaktır uykuda bile…

Seni sevmek; yürüyememektir. Aniden karşılaşıp, dilinin tutulması, ayaklarının çarpılmasıdır. Zincire vurulu yüreğinin tüm esaretten kurtulup dile dökmesidir aşkını. Herkesin dilinde anlamsızlaşan kelimeyi söyleyebilmek için aylarca bekleyip, bir çırpıda kulağına fısıldayabilmektir. En masum anlarını koynunda yaşayıp, en mahrem dakikalarını bedeninle örtmektir.



Seni sevmek ; üşümemeyi öğrenmektir. Soğuk karların ciğerlerine işlediği anda bile aşkının ateşiyle sımsıcak yanmaktır. Ya da nefesinin serin ürpertisiyle en ateşli anında tüylerinin diken diken olmasıdır.

Seni sevmek; bir öğrenciyi sevmek gibidir. Acılarımı anlattığımda, dersi öğrenmek isteyen bir çocuk gibi soluksuzca dinlemek ve sessizce not almaktır bana dair. Sonra hayatını değiştirmektir, o sihirli parmaklarla…

Seni sevmek; hiç kimseyi sevmemek gibi farklıdır. Farkındalık denen şeyin aşkına nasılda yakıştığını bilmektir. Hiçbir erkeğin hak edemediği tüm sevgiyi, tüm aşkı sana vermektir.

Seni sevmek; yemin etmektir hayata.. hiç vazgeçmemek adına.. senle yaşlanmak, yıllarca sende kalmak adına…

Seni sevmek; sevmek kelimesinin tanımlanamadığı en büyüleyici tek gerçektir…

Bu yüzden ; SENİ SEVİYORUM