Sevgili arkadaşım dünkü makalede aşk kelimesinin kökünü açıkladım ve aşka neden aşk denir yazdım amma bilmelisin ki muahabbetin aşırısına aşk denir yanlız önemli olan şu ki yüce tanrımızın İFRAT-U TEFRİT-İ yani fazla veya aşırıyı diğer taraftansa eksiklik ve azlığı kabul etmez yani hep ortanı beğenir amma ne yazık ki ya diyelim malesef aşıkta ne arar akıl ,fikir,düşünce ki doğru karar versin ve bu ortalamağı sağlasın zira adı üstündedir mecnunu olmuştur başındaki hülyadır ve böylece aşık maşuktan başkasını göre bilmez ve diler ki maşukta çözülsün .işte bu nededen dolağı hep azar ve melametlenir ve hep nasihat işitir velakin aşık olduğundan usanmaz ve sonunda dil açıp seslenir ey insanlar ve ey yüce yaratan ben selametin camını melamet taşıyla kırıp aşkı beğendim,ben selameti satıp melamet aldım ben benliğimi unutup ben artık ben değilim.sevgili arkadaşım yanlız aşk ile hoş sevdanı karıştırma sakın zira ikisi yani aşk ile hoş sevda bir birinden farklıdırlar.anlatmağa çalıştığım şu ki aşkla uğraşan aşıka ilk şart budur ki tüm geleneklerden ve yaşam adetlerinden ve huylarından vaz geçmeli terk etmelidir ki aşık sayılsın ve maşukta çözülsün ve teslim olsun .
Dinle sevgili arkadaşım bu söz galiba hepimizin arasında gelenek haline gelmiştir ki aşk yaşanılır ve anlatılmaz .peki sorarım ya yaşayan kişi aşkı ifade etmeseydi ve açıklamasaydı örneği mevlana çağımızda onun bu büyük tefekkürünü nasıl öğrenmiş olurduk buradan yola çıkarak böyle davranışla kendimizi kandırmıyalım ve konudan sapmıyalım bilmediğimizi öğrenmeğe çalışalım lütfen .sen sevgili okuyucudan rica ediyorum artık bu konuda anlaşalım ve bir birimizi kandırmıyalım sevgili arkadaşım dinle sana hayatının sırrını açıklayım ve bu sır ise muhabbetin köküdür nedeni ise yukarda anlattım ki muhabbetin aşırısına aşk denir amma muhabbetin kökünü bilmek istersen rehaman olan ALLAH’tır zira ALLAH ezelden var olan ve sonsuza kadar kalandır eğer ALLAH’IN muhabbeti olmasaydı tüm kainantı yaratırmıydı ? buradan yola çıkarsak yüce tanrının sevgi ve muhabbeti üzerine tüm kainat yoktan var olmuştur zira ben , sen , veya her hangi birimiz bir eser yarattığımız zaman ona karşı sevgi besleriz ve bu ise bir kaçınılmazdır şimdi bizler ALLAH’IN birer eseri olarak hepimize karşı onun sevgisi vardır amma malesef bizler bu önemlinin farkında değiliz işte muhabbetin kökü ve sırrı ,unutma kuran-i kerimde buyurmuşki YOHEBBEHUM YOHEBBUNE yani ALLAH sever ve sevilir.

Paylaş:

(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı

Yazıyı Değerlendirin

Aşk-2 Yazısına Yorum Yap

Okuduğunuz Aşk-2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?

AŞK-2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol

Yorumlar

hülya hicran, @hulyahicran

2.7.2011 01:00:42

tanımlamaya çalıştığınız AŞKMI, TANRI AŞKIMI? ikisinin karışımımı yani yazılarınızdan maneviyatın derinliğinide vurguladığınızı çıkardım evet ders alana sivrisinek saz almıyana davul zurna az misali

kadiryeter, @kadiryeter

28.6.2011 22:26:47

"AŞK-2

Sevgili arkadaşım dünkü makalede aşk kelimesinin kökünü açıkladım ve aşka neden aşk denir yazdım amma bilmelisin ki, muhabbetin aşırısına aşk denir yalnız önemli olan şu ki, yüce tanrımızın İFRAT-U TEFRİT-İ yani fazla veya aşırıyı diğer taraftansa eksiklik ve azlığı kabul etmez yani hep ortanı beğenir amma ne yazık ki, ya diyelim malesef aşıkta ne arar akıl, fikir, düşünce ki, doğru karar versin ve bu ortalamağı sağlasın zira, adı üstündedir mecnunu olmuştur başındaki hülyadır ve böylece aşık maşuktan başkasını göre bilmez ve diler ki, maşukta çözülsün.

İşte bu nedenden dolağı hep azar ve melametlenir ve hep nasihat işitir velakin aşık olduğundan usanmaz ve sonunda, dil açıp seslenir ey insanlar ve ey yüce yaratan ben selametin camını melamet taşıyla kırıp aşkı beğendim, ben selameti satıp melamet aldım ben benliğimi unutup ben artık ben değilim.

Sevgili arkadaşım yalnız aşk ile hoş sevdanı karıştırma sakın zira ikisi yani aşk ile hoş sevda bir birinden farklıdırlar. Anlatmağa çalıştığım şu ki aşkla uğraşan aşıka ilk şart budur ki, tüm geleneklerden ve yaşam adetlerinden ve huylarından vaz geçmeli terk etmelidir ki, aşık sayılsın ve maşukta çözülsün ve teslim olsun.

Dinle sevgili arkadaşım bu söz galiba hepimizin arasında gelenek haline gelmiştir ki, aşk yaşanılır ve anlatılmaz. Peki sorarım ya yaşayan kişi aşkı ifade etmeseydi ve açıklamasaydı örneği mevlana çağımızda onun bu büyük tefekkürünü nasıl öğrenmiş olurduk buradan yola çıkarak böyle davranışla kendimizi kandırmıyalım ve konudan sapmıyalım bilmediğimizi öğrenmeğe çalışalım lütfen.

Sen sevgili okuyucudan rica ediyorum artık bu konuda anlaşalım ve bir birimizi kandırmıyalım sevgili arkadaşım dinle sana hayatının sırrını açıklayım ve bu sır ise muhabbetin köküdür nedeni ise yukarda anlattım ki, muhabbetin aşırısına aşk denir amma muhabbetin kökünü bilmek istersen rehaman olan ALLAH’TIR zira ALLAH ezelden var olan ve sonsuza kadar kalandır eğer ALLAH’IN muhabbeti olmasaydı tüm kainantı yaratır mıydı ?

Buradan yola çıkarsak yüce tanrının sevgi ve muhabbeti üzerine tüm kainat yoktan var olmuştur zira ben, sen, veya her hangi birimiz bir eser yarattığımız zaman ona karşı sevgi besleriz ve bu ise bir kaçınılmazdır şimdi bizler ALLAH’IN birer eseri olarak hepimize karşı onun sevgisi vardır amma malesef bizler bu önemlinin farkında değiliz işte muhabbetin kökü ve sırrı, unutma Kur'an-ı Kerim'de buyurmuş ki; YOHEBBEHUM YOHEBBUNE yani ALLAH sever ve sevilir. hıyabani "

Saygılarımla Selâm ederim.