6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma

KORKMA! SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK
“SÖYLESEM, TESİRİ YOK,
SUSSAM, GÖNÜL RAZI DEĞİL”
Fuzuli
Ben de yayınlasam mı? Yayınlamasam mı? Diye düşündüm durdum.
Birkaç gün önce e-posta adresime gelen bir sunu’nun bazı kısımlarını almadım, bazı ifadelerini değiştirdim ve bazı ilaveler yaptım ve düzenlenmiş haliyle sizlerle paylaşıyorum.
Tarihin derinliklerinden beridir, bir ferdi olmaktan gurur duyduğumuz bu milletten ayrılmak ve sahip olduğumuz bu vatanı terk etmek ya da şanlı bayrağımızdan vazgeçmek gibi bir duygu ve düşünce içinde değiliz, olamayız.
Aşağıdaki yazıyı bir sitem olarak görüyorum. Bir ve beraber olma arzusuna daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, yazının, “MİLLET OLMA DÜŞÜNCESİNİN” daha da pekişmesine katkı sağlamasını diliyorum. Yöneticilerimizin, milletimizin hiçbir ferdini istifa noktasına getirmeden, bu milletin refah ve mutluluğunu arttırma yönünde gayret göstermelerini arzu ediyorum.
Bekir GÜÇLÜER.
“ kusura bakmayın buraya kadarmış.
Gördüğüm lüzum üzerine, tamamen kendi rızam ile hiçbir baskı altında kalmadan, Türklüğümden asla taviz vermeden, Türk Milletinden daha yüce bir millet de olmadığından başka bir millete de katılmadan,
MİLLETİMDEN İSTİFA EDİYORUM.
Çünkü,
Gerçek TÜRK MİLLETİ,
Böyle uyumazdı,
Böylesine kör değildi,
Sağır ve dilsiz hiç değildi.
Ellerini ceplerine sokarak beklemezdi. Elleri bir birine kenetlenirdi.
Türk’ün vatanını bölmeye kimse cesaret edemez,
Türk’ün askerini polisini hiç kimse kahpece şehit edemezdi.
Verilen şehitlerin kanı yerde kalmaz,
Şehit anaları yas tutmazdı.
Türk Milleti susmazdı… Hakkını arar ve alırdı.
Kimse bu milleti koyun sürüsü yerine koyamazdı.
Türk ordusunun varlığı sayesinde çakallar, millete ve vatana yan gözle bakamazlardı.
AB’nin arka bahçesinde, küçük bir kulübe için, böylesine alçalmaz, kamburunu çıkarmazdı.
Saray gibi görünen mağaraya iltifat etmez, yaşadığı sarayın farkına varırdı.
Bulunduğu bölgede başkalarının maşası olmaz,
Haçlı orduları Müslümanları kırarken, onlara muhafızlık yapmazdı.
VERMEZDİ, DÜNYALARI ALSA DA ,BU CENNET VATANI.
Ve,
Vatanın tam ortasında ağızları süt kokan çocuklara, Türk Bayrağını yaktırmaz,
Bunu yapanlara hâlâ “ vatandaş” demezdi.
Milletçe yozlaştırılmadan önce, insanlık tarihinin en köklü kültürü bizimdi.
Çalışmadan, üretmeden yaşayıp, top peşinde koşan, şampiyon olsa bile yıkıp döken “spor seven” bir milletten istifa etmek en doğrusu…
Terörist başı, hâlâ, kaldığı kulübeden ses veriyorsa ve millet hâlâ suskun ise,
Türk’ün vatanında, Türk askerine, Türk polisine kurşun sıkılıyorsa,
Türk anaları hâlâ ağlıyorsa,
Ve buna, bir dur diyen yoksa
BEN YOKUM.
Binlerce şehit verdik… Ve vermeye devam ediyoruz.
Otuz yıldır, bir kerecik olsun sokağa dökülüp,
Terörü ve teröristi lanetledik mi?
“Millet geçim derdinde, ekmek derdinde” diyenlere soruyorum!
“ Bir futbol takımı şampiyon olunca, milyonlarca insan, yurdumun her köşesinde yollara dökülüyor, geçim derdi buna engel olmuyor da, terörü lanetlemek olunca mı engel oluyor?”
Televizyonlarda, kültürel yapımları, beş- altı bin kişi izlerken,
Milletin kalanının büyük çoğunluğu,”evleniyoruz”, “yemek yiyoruz”, “ sabah, sabah”, “akşam, akşam” gibi programları seyrediyor ve kimileri saf gençlere şarkı söylettirip, dans ettirirken, üzerlerinden milyonlarca doları ceplerine indiriyor.
Gençlerimizi, milli ve manevî değerlerimizi yok eden dizileri, saçma yarışmaları, paparazzileri ve kültürümüzü yok eden maksatlı yabancı filmleri büyük bir hayranlıkla seyreden bir millet bana göre değil.
“Ne pahasına olursa olsun bu millet terk edilmez” diyenlere de bir sözüm var.
Aslında bu millet kendi kendini terk etmiş,
Kendi benliğini terk etmiş.
“Ortak ülkü” özelliğini kaybetmiş.
Ortak ülküsü olmayan bir toplumun,
Birlik beraberliği de olmaz, geleceği de olmaz.
Ortak ülküsü olmayan bir toplum “ MİLLET” olamaz.
Milletimin kendi kendini yok etmesine dayanamadığım için,
MİLLETİMDEN İSTİFA EDİYORUM.
Beni de şehit sayın ve her şehidin ardından yaptığınız gibi, hiçbir şey yapmadan, arkamdan şöyle söyleyin;
“ VATAN SAĞ OLSUN”
Ateş düştüğü yeri değil,
TÜRK Milletini yakarsa,
Millet top peşinde değil,
İlim irfan peşinde koşarsa,
Gençlerimiz, “Kurtlar vadisi” soytarısı haline gelmeden,
Akla ve bilime yönelirlerse,
Ve,
Şehitlerin kanıyla sulanan toprakta, çiçekler açarsa bir gün,
Bu millete geri dönebilmek için canımı veririm o gün.”