hukukun normları
halkın kanaatine göre oluşur
devşirme olarak başka halkların kanaatlerinden kopyelenir
iman edilen bir kitabın kanaat önderlerince oluşturulur
evrensel yani islamın peygamberi şanlı rasulumüzün koyduğu ölçüye göre -kendin için istediğini başkaları içinde istemedikçe iman etmiş sayılmazsınız-emrine göre..

hangi kaynaktan alırsa alsın hukuku güçlü kılan arkasındaki güç odakllarıdır..
eğer gücünü mazlumların velisi müslümanlardan alırsa adalet huzur ve barış dağıtır..
eğer para babaları silahlı güçler veya iktidar sahiplerinden alırsa hukuk zalimlerin zulumlerine
meşruiyet aracı olmaktan ileri geçmez..

günümüzde birkaç iskandinav ülkesi haricinde gücünü müslümandan alan bir hukuk bilmiyorum.
adeta tecavüzleri meşru kılan nufus memuru gibi sabiyi yaşını büyüterek yetişkin hale getiren zulüm aracı haline gelmiştir.

gelişmemiş bir toplumdan adalet ummak zavallılıktır..
---teftiş kurulu başkanı:
-sana soruşturma açacağım diyor 90 lı yıllarda..
-kendisine yakın olduğunu öğrenince ya hocam kendini tanıtsana diyor.

-trafik memuru tam ceza yazacakken olimpiyatlardan geldiğini söyleyen birini affediyor.
-hemşehrisi olduğunu anlayınca affediyor...
-Dr isteğe göre rapor veriyor...

bütün bu olanlar menfaatime iken gıkım çıkmıyor..ama zararımaysa feryad ediyorum..
söyleyin şimdi bana ben müslümanlardanmıyım..
taraf tutan amir hüküm uygulayıcılar müslümanlardanmı..

önce insan onurunu diriltmeliyiz..sonra hukuk ve herşeyi..
dünyada ençok zalim olanlar asabiyet cemaat franksion grup dernek üyesi kimselerden çıkıyor..
tarafgirlik nerdeyse zalimlikle eş anlamlı hale gelmiştir günümüzde..