Muhterem Okuyucu,

Bu sitede bir yılı aşkın zamandan beri şiirler okuyorum ve âcizane kalemimden dökülen gönül titreşimlerimi yayınlamaya çalışıyorum.

Edebiyat geniş.. çok geniş bir alan. Manzum ve mensur bir çok çeşidi var ve ben bunun genelde manzum kısmıyla ilgilenmeye çalıştım hasbelkader..

Siteye üyelikte kendini tanıtma ile ilgili doldurulan formlarda açıkça yazdığım gibi: “şair değilim.” Bazı olaylardan veya gördüğüm, duyduğum, okuduğum şeylerden etkilendiğimde dilimden dökülen beyit ya da dörtlüklerim olur; içimden geldiği gibi yazarım. Buna da şairlik denmez herhalde..

Benim bu yazıda ele almak istediğim asıl mesele başka : Kimlik gizleme meselesi.. ve eleştiri/tenkit.

Bazı üyeler nedense kendilerine ait kimlik bilgilerini gizlemişler. Profil bilgilerine göz atmak istediğinizde bir de bakıyorsunuz “üye profilini gizlemiş” ibaresi çıkıyor.

Kendini açıkça tanıtmaktan çekinen kişilerin mutlaka çekindikleri bir şeyler vardır diye düşünürüm ve mesafe koyarım.
Kimliğini gizleyenlerin belki haklı gerekçeleri de olabilir… bilemiyorum. Benim şu âna kadar kimliğimi gizlemeye ihtiyaç duyacak bir sıkıntım olmadı. O yüzden insanların durumlarını anlayamayabilirim.
Eleştiri konusuna gelince:

Ben edebiyat eleştirmeni /münekkit değilim. Yapacağım değerlendirmeler ancak şiirin işlediği tema ve duygular üzerine olabilir. Tekniği üzerinde yazmaya kalkışırsam gerçek edebiyat üstâdlarına hakaret etmiş olurum. Haddini aşmak en büyük edepsizliktir ki.. Allah (C.C.) muhafaza eyleye.. Burası bir edebiyat sitesi ve edepsizliği hiç kaldırmaz..

Tekrar başa dönerek ifade edeceğim husus şairliğe ve üstâdlığa ise benim yeterliğim hiç yok.. Şairlik büyük bir sıfattır. Öyle üç kelimeyi arka arkaya sıraladım, güzel süsledim diye kendimize “şair” sıfatını yakıştıracak isek, Mehmet Âkifler, Yahyâ Kemâller, Necip Fazıllar mezarlarında rahat uyuyamazlar.

Fazla söze hacet yok sanırım.

Bu sayfalarda yayınladıklarımızın altında “çok harika, beğendim, yüreğine sağlık, şiir okudum…vs.” gibi sözler sadece: “-sayfana geldim, okudum, gidiyorum..” diye haber vermenin bir şeklinden ibaret. Arada bir, yayınlanan metnin duygusal yönüne veya işlediği konuya atfen söylenen çok kısa birkaç kelâm ise “yorum” sınıfına sokulabilir belki. Veya takdir babından sözler denilebilir.

Ben bir çok değerli edîbin sayfasını ziyaret edip yazdıklarını okuyorum ve bazan hiç bir işaret bırakmadan çıkıyorum. Bazan da eğer puanlamaya açık ise puan veriyorum. Bir muhterem şairin ifadesiyle "ödünç ziyaretler" almış başını gidiyor ve ben hiç de öyle ödünç karşılama düşüncesine kapılmadım. Vaktim olduğu ölçüde ziyaret ettiğim sayfalardan müstefîd olur ayrılırım. Sayfama uğrayan şahsiyetlerin bana verdikleri kıymet derecesinin ifadesi olan yorumlarına da gecikmeli dahî olsa mutlaka cevap vermeye gayret ederim. Bu benim şahsî anlayışımı yansıtır.

Yorumlamak/tenkit etmek ise edebî eserin eksilerini-artılarını, teknik yapısını, barındırdığı sanat unsurlarını ele alarak enine- boyuna açmak ve yazana ayna olmaktır.

Bu sitede o derece yetkin birkaç kalem erbabı var ve yetişebildikleri ölçüde üzerlerine düşeni gayet güzel yapıyorlar. Onların sahasına girmek bence onlara saygısızlık ve haddini aşmak olur.

Herkes haddini bilmeli diye düşünüyorum.. Bilmem; siz ne dersiniz ..??..

muhacir bozkurt
Mustafa KÜTÜKCÜ
05.06.2011 – Bayraklı / İZMİR.