6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
930
Okunma

Kollarını açarak yürüyüp, kaldırımda iki kişilik yer kaplayanlara,
Yolda ya da otobüste, bağıra bağıra telefonla konuşanlara,
İki de bir de, elindeki telefonun ekranına bakanlara,
Başka tarafa bakıp, başka istikamete doğru yürürken, gelip bana çarpanlara,
Arkamdan gelip ayakkabımın topuğuna basanlara,
Yerlere tükürenlere,
Yolda sigara içenlere,
Yolda, gördüğü kedi’ye, köpek’e tekme atanlara,
Elindeki su şişesinden su içtikten sonra “sen de içermisin? “diye şişeyi bana uzatanlara,
Kuyrukta beklerken, arkamdan gelip enseme yapışanlara,
Ayağında çorap olduğu halde, parmak arası terlik giyenlere,
Mini etek giyip, eteğini aşağıya doğru çekiştirenlere,
Uzun etek giyip, yukarıya çekenlere,
Pantolonunun paçaları, topuğunun altına girenlere,
İçtiği çorbayı sakalına bıyığına bulaştırıp, sonra eliyle sıvazlayanlara,
Kaza yaptıktan sonra yoluna devam edip, olay mahallinden kaçanlara,
Otobüs durağa geldiği halde yerinden kalkmayıp, otobüs hareket ederken şoföre “ inecek var- inecek var “ diye bağıranlara,
Annesinin aldığı dondurmayı bitirip, “bi daha… bi daha istiyorum” diye yerlerde debelenen bebelere,
Bir konuda bilgisi olmayıp da, fikir beyan edenlere,
Taşa sürülecek aklı olmayıp da, akıl verenlere,
Demokrasi ve özgürlüklerden söz eden sansürcülere,
Ve,
Kurduğu CUMHURİYET ile ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE’DE yaşamamıza olanak sağlayanların isimlerinin anılmasına dahi tahammülü olmayanlara,
SİNİR OLUYORUM.
Bekir GÜÇLÜER