Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
brserdar
brserdar

GEMİLER

Yorum

GEMİLER

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

827

Okunma

GEMİLER

Dünyaya gözlerimi açtığım ilk andan düşüncelerimin bana hükmettiğini anladığım ana kadar sadece ve sadece kendimi düşünürdüm.Düşüncelerim bu alemde sadece ben değil biz kavramı olduğunu öğretti.
Gökyüzünün siyah bir perdeyle kaplandığı ve o siyah perdenin arkasında kalan yıldızların görünmediği gecelerde nedenini bilmediğim bir korku sarardı. Ruhumu ve bedenimi, bundan çok zaman önce beni bu korkudan koruyacak olanın sadece annem ve babamın olduğunu bilirdim.Sessizce yanlarına yaklaşırdım fakat ne kadar sessiz olursam olayım ki onlar yine de uyanırdı.Babam her zaman ki gibi ; Evlat uyuyamadın mı der.Bende ona bu gece sizinle yatabilir miyim diye sorardım.Bilirdim ki onların yanında hiçbir kötü güç bana bir şey yapamazdı.Zamanla ben büyüdüm.Artık korktuğum zaman onların yanına gidemez oldum.Keşke hiç büyümeseydim.İnsanoğlunun büyüdükçe korkuları da değişiyor.Eskiden karanlık ve sessiz gecelerden korkardım.Şimdi ise tek korkum var.O da ÖLÜM ‘’Her Canlı Mutlaka Bir Gün Ölümü Tadacaktır.’’Bu sözü okurken Levent den Beşiktaş’a doğru yürüyordum.O anda bana tanrı tarafından bahşedilmiş olan sürenin aslında o kadar uzun olmadığını fark ettim.Bunu hissettiren şeyin ne olduğunu hala anlaya bilmiş değilim.O ana kadar aklımda sadece arkadaşlarımla bulaşacak olduğum fikri var iken birden ne olduğunu anlamadan ölüm düşüncesi aklımı tamamen ele geçirdi.Biraz zaman geçtik ten sonra hemen aklımın savunma mekanizması çalışmaya başladı ve alaycı bir tavırla ölümü düşünmek için daha çok gençsin önünde kocaman bir ömür var.Hayatının her dakikasını yaşamaya bak düşüncesi belirdi.Yürümeye devam ettim.O an için belki bu fırtına atlatıldı fakat önümde daha büyük fırtınalar vardı.İnsanların yaşlandıkça kendilerini neden inançlarına verdiklerini daha iyi anlamaya başladım.Ne zaman ölümü düşünsem kendimi bir bilinmezliğin içinde buluyor.Aklımda oluşan soruların hiçbirine cevap veremiyorum.Belki de beni korkutan ölüm değil de cevabını veremediğim sorulardır.Bu konu aslında yalnızca benimle ilgili bir meselede değil.Birkaç kez arkadaşlar arasında bu konuyu açmaya çalıştım.Çok önemli bir şeyi fark ettim.Aslında ölüm konusunun farkında olan çok kişi var ama korkularını yenmek için bu konular üzerinde yorum yapmaktan kaçıyorlar.Büyük olasılıkla onlarda yaşlandıkça kendilerini inançlarına verecekler.Bunu gözlemlemek isteyenlerin herhangi bir ibadet saatinde camiye gitmeleri yetecektir.Ölüm korkusu kendisini en çok yakınımız olan birini kaybettiğimiz zaman gösteriyor.Ne zaman bir cenazeye gitsem.Sanki ömrümden bir değil bin gün gidiyor.Bunun için mümkün olduğunca cenaze törenlerine katılmamaya çalışıyorum.Bu belki de hatırlamamak için bir kaçış fakat istesem de istemesem de ölüm kendisini bana bir şekilde gösteriyor.Bundan dört ay önce dedemi kaybettim.Ben bursa dışında çalışıyor olduğumdan ve çok üzüleceğimi bildiklerinden bana haber vermediler.Geçenlerde izine ayrıldığım zaman kurşunluya gittim.Belki her gün mezarlığın yanından geçtim.Sadece uzaktan bakabildim.Yanına gidemedim.Gitmeye cesaret edemedim.En son onu gördüğümde bana ‘’bu seni belki de son görüşüm olur.’’ demişti.Dediği oldu.Ben onu en son o zaman gördüm.Ondan sonrada uzaktan kara toprakta kim bilir şuan ne yapıyor.Ben bu satırları yazarken şuan onu düşündüğümün farkında mı ?Bu ve buna benzer sorular beni yiyip bitiriyor.Hiç birine cevap veremiyorum.Eminim bu hissettiklerimin aynısı hisseden çok kişi var.Bu yazıyı sonlandırmak çok zor dünyada ki her şey hakkında bir şeyler karalayabilirim ama yazı yazarken hiç bu kadar zorlanabileceğimi düşünmemiştim. Hava şu an kapkara rüzgar ise kulağıma ölümü fısıldamakta şimşekler ise göğü yarıp öfkesini denizden çıkarmakta aynı zamanda da havayı aydınlatmakta ben ise kayalıklarda oturmuş kusursuz fırtınayı izlemekteyim.Açıkta bir sürü tekne bulunmakta kimisi fırtınaya dayanmaya çalışmakta, kimisi ise umutsuz bir şekilde alabora olmayı beklemekte teknelerinin bazıları tahtadan bazıları ise demirden fakat fırtına ayrım yapmamakta sırası geleni denizin derinliklerine doğru çekip karanlıkla kucaklaştırmakta biliyorum bir gün gelecek bende onlar gibi denize açılacağım.Biliyorum bende denizin derinliklerinde karanlık ile kucaklaşacağım.Biliyorum benimde teknem şuan hazırlanmakta sadece sıramı bekliyorum.Sadece sıramı

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gemiler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gemiler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GEMİLER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
pelin
pelin, @pelin35
24.11.2007 15:04:43
Dedenize Allah'tan rahmet diliyorum ilk öncelikle.Çok yakın olduğu bir kişiyi kaybeden her insan yaşar bu duyguları,ölüm aklından çıkmaz olur ama zaman öyle bir ilaç ki her konuda merhem oluyor insana.Dedenizin,onu düşündüğünüzü bildiğine emin olabilirsiniz.Ama bence mezarını da ziyaret etmenizi bekliyordur.Umarım haddimi aşmamışımdır.
Yüreğinize sağlık...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL