Her milletin bir dili vardır. Dil insanların uyum içerisinde yaşamasını sağlar. Dil ve millet, insan ve beyin gibidir. Beyni olmadan insanın bir anlamı olmaz, dil olmadan da milletin bir anlamı olmaz. Dil olmazsa milleti bir arada tutacak bir bağ kalmaz.


Günümüzde bu bağ yavaş yavaş kaybolmaktadır. Yeni neslin başka dillere özenmesi ve başka dillerdeki kelimelere cümlelerinde yer vermesi bu bağın kopmasına neden olmaktadır. Çoğu insan dilinin zenginliğinin farkında bile değil. İşte bu yüzden insanlar arasındaki iletişim zarar görmektedir. Bu da toplumda kargaşa ve anlaşılmazlıklara neden olmaktadır.

Aslında bu anlaşılmazlıkların bir çözümü var: Dil. İnsanlar dillerini olduğu gibi, en saf şekliyle kullansa toplumda ne bir kargaşa olur ne de bir anlaşılmazlık. Herkes kendini doğru ifade edebilse, dilini gerçekten kullanabilse, yavaş yavaş kopmakta olan bu bağ kendini toparlayabilir. Zaten insanlığın en önemli unsurlarından biri de dildir. Hem ne demiş atalarımız:”İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka esi var?”Öyle değil mi?