hayrettin taylan

Bi’lâl olsam Mekken duyar mı ki ? Zayilerime iner mi inşirahın .Tedavisi sen olan yaşayamadıklarımızın telafisi olur mu? His ile us arasında bırakıp gitmemeliğimi sorgulama ben gayrı Mistik.
-Seninle kendimi kaybettiren eskimez bir ben.Kendini kaybetmektir aşk. Kendini bulmaya çıkmaktır aşk. Gitmek gelmeye ölümdür, otopsiye gerek yok Bennara.
-Terk eden ölür, bekleyendir yaşayan.Sahipsiz değil düşlerim. Düşmekle, düşeş arasında
sahipsiz değil sarhoş kaldığım sensizliklere.
-İntiharı bile intihal olan aşk tecimeni değilim. Beni tanımadın Bennara.
Arşı yoktu, yaryüzümün. Aşkı vardı, aşinalığı vardı. Ben’i vardı.
İm’kansız kimsesizliği uykuya çağıran senli yaşamların rüyası vardı. Sen vardın , var olmaya var olan vakilerin.
-Y/aş günlerimi sildi gözyaşların.Nemli bakışlarına mumyalandı içimdeki sen.
-Sahi sen neden gitmiyorsun. Hala neden ben’densin. Bu kadar bedava nefret etmek, gitmek yetmedi mi?
- Benim d’ar ağacım yok. As’ılacak perilerim var. Ayrılık, mutsuzluğun son şubesini bahtıma açmış. Açılışına gelir misin ? Biraz hüzünlü gözlerimden hesap numarası al.
-Biliyorum faiz sana haramdır. Ya sensizliğin de haram olduğunu biliyor musun? Reel faizle, reel sen arasında fark yok ki. Hesapsızlığın bende bedava artarken, başka güzellerin reposunda beni kapital bülbül yapma Bennar.
-Gözlerime bakarken, nemlenen gözlerinin enflasyon farkını vicdanım ödeyemez oldu.
Dedim ya beni bitiren o nemli gözlerin ve sözlerindi. Ç/ölümü ıslatıp son kez diyerek gitmenin faturasını hangi içsel bankam öder ki…
-Yalnızlık indirime girmiş. Yapayalnızlık çok karlı bu aralar. Herkes ayrılıyor bu da bizim modamız .
-Başka tenleri işgal etme günlerindeyiz. Ten ile tin arasında kirleniyor duruşumuz.
-Dudaklarımızdan dökülenlerle değil, dudak uçlarımızla yazdıklarımız aşk.
-Yürekten sevmenin o kadar zor olduğu bu yabanıl çağda bu kadar seni seven mistik bir aşk yürekçisinin cevabına “hayır”lar ekle.





Uzanıversin baştan başa kaldığımız demlerin uçsuz bucaksızları.
İrkilsin kayıplar. Ecinnileri oynasın kabul edemediklerimiz.
-Kabulün makbule olsun. Maktulünü gözyaşlarınla yıkadın.
-Daha ben sana ölmem bilesin.Benim başka güzellerin dirisi olmamla çok mu mutlu olacaksın.
-Duy öyleyse yara üstüne yara açtılar. İki k/adın arasında Mecnunum.

-Ay/yaş bir gecenin son yıldızı gibi baktım yaryüzüne.
Yaramı bulutlar kapladı. Yarama yarabandı olmayan aşk olamazdı zaten.
-Bir düşün tırtılıydım sana. Sevdin hemen kelebek oldum. Gittin öldüm gün/eşime.

Alabora olmuş alışamadıklarımın bileşeninden senin simyan bulur mistiklerimi.
Aşkın çok bilinmeyen dehlizlerinde susar Kızıldeniz. Beni aşkın Mus’a/sası yapan tutku yürür d/enizine.
- Firavun’un kızı dudak uçlarımın aşk tadını almak için okuyan/ usunu yolladı. Henüz boğulmadım.Henüz öpülmedi dudaklarım.
-Mus’a/sası olan aşkın ortasındayım. Perili yılanlar boynuma sarılıyor
Zehrini akıttılar gecelerime. Ben Musa olmaktan çıkardılar.
-Şimdi işte şimdi Tur dağında değilsin biliyorum ;ama yüreğime gelmelisin Binnara.