4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3130
Okunma
Geçmişini düşünen her insan anılarının bir yerlerinde öğretmenim der. Bu ilkokul öğretmeninden tutun da lise öğretmenlerinden herhangi biri yada bir kaçı olabilir. İyi bir isme sahip olan öğretmenler, öğretmenlik sıfatından kaynaklanan bir pozitif enerjiyi insan psikolojisinin en etkin noktasında kullanırlar. Çünkü ismi üzerinde bu insanlar öğretendir bu sebeple son derece önemlidirler.
Önemlilik kavramı geçmişten günümüze her devirde ve her insanda kullanılabilir bir özellik olarak vahim etkiler yaratmıştır toplumlarda. Toplumda önemli meseleler hiç eksik olmaz. Her insanın anlık mutlaka önemli işleri vardır ve bu önemli işler mutlak surette önemli kişilerle ilgilidir. Peki kimdir hayatımızın her anına işleyen bu önemli şahıslar? Kendimizden koparanlar diye kısa bir cevap versem, kesinlikle haklısınız dersiniz. Düşünsenenize doğduğumuz andan itibaren özgürlüklerimiz o denli kısıtlanıyor ki öldüğümüzde kısıtlanmaktan kurtulduğumuza sevinmemiz gerektiğini ancak idrak edebiliyoruz. Sen ne zaman öldün diye soranlar çıkarsa cevabım gayet açık, her gün ölüyorum. Yozlaştırılıyorum, gençlerim yok oluyor, öğretmenlerim öğretemiyor ve eğitemiyor, batı kültürü ve batı medeniyeti benim medeniyetimi emperyalizmin en sert yüzüyle yok ediyor. Şimdi soruyorum, sizce ben yaşıyor muyum? Ve sizler yaşıyor musunuz?
Öğretmenler gününde öğretenler övgülerle anılıyor. Eğitici öğretmenlere duyduğumuz ihtiyaçtan öteye bir meselemiz olmadığı aşinadır. Tüm sorunlarımızın alt yapısında öğretmenlerimizin öğretmenlik mesleğine atıldıklarında aldıkları eğitimi, eğitilmesi gerekene verebilecek düzeyde olmamaları yatmaktadır. Bu nokta da bu mesleğin hakkını verebilecek bir eğitimin öncelikle öğretmenlerimize verilmesi gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Öğretmenler geleceğin öğretmenlerini yetiştirirler. Tabi diğer bir çok meslek grubu üyelerini de. Yeni nesil öğretmenler popüler kültürün genel kültürün önüne geçtiği bir yapının asli elemanları konumundalar. Bu da git gide bizim kültürümüzün bir kenara bırakılıp bize iliştirilmeye çalışılan kültürlerin bizzat öğretmenlerimizce öğretilmesini sağlamaktadır.
Yazdıklarım, düzenin eleştirisidir. Eğitim sisteminin yanlışlığı eleştirisidir. Öğretmenin öncelikle eğitmen olması gerektiğinin açık eleştirisidir.
Buradan ilkokul öğretmenlerim Halide ve Muhammet Düden ikilisine sonsuz saygı ve hürmetlerimi sunuyor, eğiticiyi yaratabileceğimiz umuduyla selamlıyorum.
Mehmet Yücedağ