3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1460
Okunma
Hani deli dalgalar döver yüreğinin kıyılarını, içinin kuyularında sular köpürür taşsa da bazen, bir tek söz dökülmez dilinden. Bir ölü yaprak gibi kıpırtısız ve durgun görünürsün.Hani gülümsersin insanlara… Fırtınalar kırsa da dalını , dudağının kenarına iliştirdiğin acı ve ağır bir tebessümle yürürsün sokakta … Nasılsın diye soranlara iyiyim dersin . İşte tam bu noktadayım.
Bu yazı edebi kaygıdan azade ...Bu yazı günlüğüme düşülecek bir not…Ol sebepten mahremim olmalıydı. Ama içimde bağıran bir orman var, susturamadığım ve duyulmayı bekleyen. Ben dedemi kaybediyorum. Çocukluğumun kabuslarını oluşturan kehanetin ortaya çıkışı bu.
Kuşkusuz , ömür yolculuğunda istasyonlar var.Bu da bunlardan biri . Tren durur, yolcu denklerini öteberisi toplar . İnilir .bazen vedalaşmaya vakit olur. El sallanır. Kalan, bizden büyükçe bir parçayı da beraberinde muhafaza ederek gerilerde kalırken tren düdüğünü çalar .İçimizde büyükçe bir boşlukla devam ederiz yola.Her istasyonda sevdiklerimizden birini bırakarak , acıyarak ,azalarak büyürüz.
Ben dedemi kaybediyorum.Nicedir evlerinin ışığını göremiyorum.Soğuk ve hissiz bakıyor çocukluğumun hatıralarını barındıran bu evin pencereleri.Kuş cıvıltıları saklıyor oysa bu ev, odalarında.Çocuk gülüşleri saklıyor hafızasında. Anneannem teyzemde kalıyor,hastanede şimdi dedem. Çektiği acıyı düşünüyorum . Her soluk alışımda bir şeyler tıkıyor beni de. Hava alma kapasitesi azalmış ciğerlerini, yorgun bedenini ve hastaneye giderken bana bakışını hatırlıyorum sık sık.
Çocuk olmanın en güzel tarafı neymiş anladım.elinizden biri şekerinizi alsa doya doya, bağıra bağıra ağlarsınız. Kimse sizi yadırgamayacaktır.Büyümekse zor.Kalk. Çocuklara gülümse. Kahvaltı hazırla.Gülümse. İşe git. Araba kullan. Ders anlat.Gülümse. Ha bir de dedem istiyor diye yakın zamanda planladığımız sünnet düğünü var. Gülümse.
Bunları niye yazdım? Zararsız bir iç döküş mü? Paylaşım mı? Bilmiyorum. Belki de bir özürdür. Köklerini kaybeden bir ağaç gibi boşlukta olmak zor. Ya da gözyaşını döke döke, kuruyan bir ırmak gibi hissetmek... Belki de kırmışımdır birilerini. Farkında değilim, kestiremiyorum. Sadece çok özlüyorum şimdiye dek uğurladıklarımı. Ve bu içimden bir veda dedeme. Dedeciğim. Dedem benim. Seni çok seviyorum.
Not: Bu yazı kaleme alındıktan bir kaç ay sonra dedemi kaybettim...13 ekim 2010/ çarşamba günü...