Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Fuat Türker
Fuat Türker

Mutmain Kalp

Yorum

Mutmain Kalp

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

869

Okunma

Mutmain Kalp

Mutmain Kalp



“Dünyadaki amacınız nedir?” sorusuna muhatap olan insanların büyük çoğunluğundan, “mutlu olmak” cevabını alırsınız. Hepsi gerçek mutluluğu yaşayabilmenin yollarını arar; mutlu olabilmek için bir hedef belirler. Hedefe ulaştıklarında mutlu olacaklarını düşünürler ancak yanılırlar… Ya hayal ettikleri mutluluğu bulamaz ya da kısa süreli bir mutluluk yaşarlar.

Yöneldikleri her hedefte sonuç hep aynıdır. Mutlu olduğunu düşündüğünde dahi, kişinin içini sıkan ve ona huzursuzluk veren onlarca konusu vardır. Bazen de mutlu olduğunu söylerken gerçekte rol yapar; o sahte bir mutluluktur.

İnsanın gerçekten huzur ve mutluluğa kavuşması, sıkıntısız yaşaması, yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu hedeflediği bir yaşam sürmesiyle mümkündür. Rahmeti her şeyi kuşatan Rabb’imiz bu gerçeği Kur’an’da haber verir.

Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur. (Rad suresi, 28)

Kur’an’daki bu sırdan habersiz olan bazı insanlar, her yolu denedikleri halde düşledikleri mutluluğu yakalayamamalarının, yaşamın değişmez gerçeği olduğunu düşünürler. Oysa Allah her konuyu çözümüyle birlikte yaratır. Her konudaki sorunun olduğu gibi, mutsuzluğun çözümü de Kur’an’da insanlara bildirilir. İnsanlar ancak Allah’ın emrettiği güzel ahlakı yaşadıkları, O’nun, üzerlerindeki korumasını kavradıklarında dünya hayatından zevk alabilirler. Ancak o zaman çevrelerine Allah aşkıyla bakar, O’nun benzersiz sanatıyla yarattığı güzellikleri gereği gibi takdir edip, mutlu olmayı başarabilirler.

İnananlar her durumda Allah’a güvenen, her işinde O’na yönelip dönen, Allah’ın hoşnutluğunu yaşamının hedefine yerleştiren insanlardır ve Rabb’imizin sonsuz rahmeti, sevgisi ve yardımı sürekli onların üzerindedir. Allah; “…Ve sizin Allah’ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız. (Şura Suresi, 31) ayetiyle haber verdiği gibi, inananların yanındadır ve onları hiçbir zaman yalnız ve yardımsız bırakmayacağını vaat eder.

İmam Rabbanî de Allah’ı anmanın önemi konusunda Mektûbat’ında şu sözleri söyler: “Yavrum! Annenin yavrusuna karşı yaptığı gibi daha ne zamana kadar kendine böyle titreyeceksin? Daha ne güne kadar nefsin için üzülecek, sıkıntılara düşeceksin? Yakında elbet öleceksin. Zümer Suresi 30. ayette şöyle buyruldu; “Gerçek şu ki, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir.” Bu kısa zamanda yapılması gereken en mühim şey, çok zikir yaparak kalbi hastalıktan kurtarmayı düşünmektir. Çabuk biten bu zamanda Allah’ı hatırlayarak, manevi hastalığa ilaç yapmak en büyük vazife olmalıdır. Allah’tan başkasına düşkün olan bir gönülden hiç hayır umulur mu? Dünyaya eğilmiş olan ruhtan, nefs-i emmare daha iyidir.”

Allah’ı anmak; yemek, içmek, soluk almak kadar hayati önem taşır. Kalbi tatmin olmayan kişi şuursuzca, gaflet perdeleri ardında yaşadığının farkında dahi değildir... Kalbi içtenlikle Allah’a bağlamak, her şeyi Allah’ın yaratmakta olduğu gerçeğini düşünmek, insanın gerçekleri görmesini engelleyen perdeleri bir bir kaldırır; dünya ve ahiretin güzelliklerini önüne serer. Şeytan, Allah’a yakınlaştıracak her şey gibi cenneti de insana unutturmaya çalışır. Cenneti her an hatırda tutmak, cennet ehlinin özelliklerini kazanmamıza sebep olacaktır.

Şunu unutmayalım; gerçek mutluluk için Rabb’imize gönülden, tam bir teslimiyetle bağlanmamız ve yaşamımızın her anını Kur’an ahlakına uygun bir şekilde yaşamamız gerekir... Dünya hayatında ne denli zorluk ya da sıkıntıyla karşılaşırsak karşılaşalım, Allah bizim için en hayırlısını yaratır. Sabredelim; olaydaki hayır ve hikmeti görmeye çalışalım.

Ancak Allah’ı anarak ve Onun hoşnutluğunu gözeterek mutlu yaşayabiliriz. O zaman mutmain olur kalbimiz ve –Allah’ın dilemesiyle- daha dünyadayken adeta cenneti yaşarız.




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mutmain kalp Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mutmain kalp yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mutmain Kalp yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
17.5.2011 13:52:41
10 puan verdi
Evet insan inancinin verdigi güveninden dolayi Yaradana olan gönülden bagliligindan dolayi
birilerinin dünyanin sonudur dedigi yerde bile yepyeni bir hayat kaynagi yaratabilir.
Bu akil almaz bir güc bir mucize bence.

Begeniyle okuyorum cok degerli buldugum yazilarinizi
Bir kalemin dogalligini güzelligini farkedince kopamiyorum o sayfadan
Elimde degil.

Yüreginize saglik
Sonsuz saygimla

hicbitmez tarafından 5/17/2011 1:54:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL