"Birileri vardı. Yüzyıl öncesinde Mustafa Kemal, devrim yaparken önüne takoz koymaya çalışan, yer yer isyanlar çıkaran, halkı din adına sömüren...

Zamanımız yüzyıl öncesinden farklı değildir. Gerici şahıslar tarafından halkımız cahil bırakılmaktadır. Diğer yandan, araştırma yapan düşünen insanımız devlet düşmanı, din düşmanı gibi ithamlarla bir bir cezaevlerine gönderilmektedir... Bizim çok şey düşündüğünü sanan gencimiz ise, üniversitede ilim öğrenmek yerine bir takım yerleşkelerde kafası yıkanmış ve gözleri kör edilmiştir.
Bu amaçlar doğrultusunda dış güçlerinde etkisiyle, geleceğimizin teminatı olan Türk gençliği farklı emeller doğrultusunda örgütlenmekte ve kuvayı milliye zihniyetindne uzaklaştırılmaktadır.


Zaman, kılıç kalkan kuşanma zamanı olmaktan çıkmış, ilim ve irfan öğrenme zamanı olmuştur. Lakin, kim ilim öğrenmeye teşebbüs etse, kim ilim öğretmeye gönül verse, vurguncu hükümetler tarafından damgalanmıştır. Ayrıca, düşünen ve geleceğine ışık tutmaya çalışan gencimizin hakları da son zamanlarda yapılan sınavlarda çalınmış. Bu gençlerimizin yerine yandaş beyinler sınavda başarılı gösterilmiştir.

Düşenen çalışan bileğinin hakkıyla bir yerlere gelmeye çalışan gençlerimiz ise, haklı olduğu halde haksız duruma düşürülerek polisler tarafından joplanmıştır. Hakkını aramak için meydanlara dökülen gençlerimizin karşısında, kalkan olarak kullanılmak üzere üniversitelerde beyni yıkanarak birer militan gibi yetişen boşboğazlar öne sürülmüştür. Buna rağmen Milliyetçi Türk gençliği, kurtuluş savaşında olduğu gibi, bilgi çağında da mantığıyla hareket ederek, araştırmalarını yapmakta ve hak arama yollarına gitmektedir.


Aklı ve mantığı ile araştırma yaparak birilerine iyi görünme gayesi içerisinde olmayan Türk genci, Milli Egemenlik hakkını kullanmak için zaman- zaman sandığa gitmiştir; ve kendisi için en doğru kararı verme çabasına girmiştir. Ancak, seçimler sonucu hiç de beklediği gibi olmamıştır. Çünkü, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntısından dolayı, halkımız iki torba kömüre oy’unu satacak duruma gelmiştir. Burada asıl suçlu Türk milleti değildir. Beyni yıkanan gençler değildir. Ülkemizi bu hale getiren ve ülkeyi, hâlâ batağa sürükleyenlerdir.


Lakin, şu önemli husus unutulmamalıdır ve zihinlerimize kazınmalıdır:
Her Türk gencinin gönlünde yaşayan Mustafa Kemal’in milliyetçi ışığı altında, ellerinde bilim meşaleleri ile yürüyen Türk genci oldukça, bu ülke asla yıkılmayacaktır...." hatemi


ASLÂ... ASLÂ... ASLÂ.

Selâm ediyorum... Saygılarımla.

K.Y.

kadiryeter tarafından 6/7/2011 2:27:58 AM zamanında düzenlenmiştir.