evlilik uzmanı değilim elbette.zaten evlilik hakkında birazda olsa bilgi sahibi olmak için uzman olmam gerekmiyor..dikkatimi çeken bir konuyu sizinle paylaşmak istedim.evlilik konusuna gelmeden önce bu aşamaya geçmek için aşılması gereken bir flört dönemi vardır bildiğiniz gibi.bu dönem ne kadar uzun olursa olsun canım cicim diye geçer..tabiki ozaman aşımında canım cicim diye geçmez ama evlilik dönemini düşünürsek flört zamanında herşey toz pembedir.herşeyin canım cicim olarak geçmesinin yanı sıra bir ilişkide ağır basan taraf erkektir.ve erkek ne derse o olur.kesin kurallar koyar erkek ’evlenince yemek yapmam , alışverişe ben çıkmam , işten geliyorum yorgun argın birde sana mı yardım edeceğim?’ bu böyle uzar gider.biz kızlarda bunun doğru olduğuna inanırız.erkektir hiç kadın işine yardım eder mi ? haklı adam bütün gün çalışıp didiniyor..bu düşüncelerin yanı sıra; sen benim akşama kadar neler çektiğimi biliyor musun? bir gün evde kalda anla..çamaşır...bulaşık...çocuk...buda böyle uzar gider..anlatmak istediğim ilk başta kesin kararlı diğer anlamda taş fırın olan erkeğin evlendikten 1-2 sene sonra sonra değiştiği..buna erkek kadının himayesi altına giriyor yavaş yavaşta diyebiliriz..söz hakkı kadına geçiyor , evin reisi kadın oluyor..bütün evlilikleri kasdetmiyorum.anlattığım gibi olmayabilir her evlilik ama gördüklerimi anlatmam gerekirse çoğu evliliğin ilk yıllarında kadın erkekten feci derecede korkar.izin almadan kapı komşusuna bile gidemez.hergün yemek yapmak zorundadır(bunu söylerken şunuda belirteyim tabiki yemek hazırlamak zorunda kadın ama benim kasdettiğim sıcak yemek yani çorba ana yemek makarna yada pilav..bunun dışında olan yemeği yada bunlardan biri eksik olan yemeği bütün gün bunumu hazırladın diye beğenmeyenler olabiliyor..)ve yapmadığı halde kavga çıkabilme olasılığı vardır.bence bunun nedeni erkeğin evlendiği için kendini tam bir erkek sanması ve erkekliğinin tadını çıkarmak istemesidir.ama dedimya bu durum dedimya 1-2 sene sonra en fazla 2-3 sene sonra değişir ve artık kadın erkekten korkmaz hale gelir.yemek yapmadığı zaman yapamadım diyebilir çeşitli bahaneler sunabilir.şuradaydım buraya gideceğim gibi cümlelerde rahatlıkla kullanılabilir artık..ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.böyle olduğu zaman evliliğe olan saygı , bunu bırakın eşlerin birbirine olan saygıları azalmış oluyor.herkes yerini bilmelidir.kadın evlilikte yapması gerekenlerin bilincinde olmalıdır.bunu derken kadın erkeğin kölesi olsun demiyorum.ama bir söz okumuştum evlilikle ilgili bir kitapta: Allah (c.c) buyurmuşki: kullarımdan birinin diğerine kulluk etmesini buyursaydım kadının kocasına kulluk etmesini emrederdim..(yanlışım varsa düzeltin lütfen..)
buradan anlaşılması gereken şeyde evlilikte erkeğin kadın üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğu.
o yüzden kadın erkek gibi olmaya çalışmamalı..
evliliğin getirdiği kurallara göre yaşanılmalı..
eminim kadının erkeğe saygı gösterdiği , sevgisini eksik etmediği , buna karşılık erkeğin evine,eşine çocuklarına sadık olduğu
hanımına sevgi dolu olduğu bir evlilik öne çıkan tüm engellere rağmen sorunsuz ilerleyebilir..