Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
pastoral efemer
pastoral efemer

BARRAKUDA

Yorum

BARRAKUDA

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

863

Okunma

BARRAKUDA



Barrakuda kelimesi birçoğumuz için gizemli telaffuzundan öte bir anlam ifade etmez. Ama denizler ya da deniz canlıları ile uğraşanlar için oldukça tanıdık bir canlıdır barrakuda (Sphyraena barracuda). Boyu iki metre olabilen bu balık türüne ait olanlar denizlerin en azılı yırtıcı hayvanlarındandır. Denizlerimizde sıklıkla rastlanmayan bu balıklar, daha çok okyanuslarda yaşamaktadırlar. Köpek balıkları dahil diğer yırtıcılara rahmet okutan bu balıklar diğer balıkları acımasızca parçalamaktadır. Hatta kendini tehlikede sandığında insanlara bile saldırabilmektedir.

Bir yazıda okudum; Amerika’daki Woods Hole Oseonografi Enstitüsünde bir deney yapılmış. Bir akvaryumu camla ortadan ikiye bölmüşler. İki odacıklı bir akvaryum oluşmuş. Sonra bir tarafa yırtıcı barrakuda balığını, diğer tarafa da kolay avlanan ve savunması az olan dubar balığını yerleştirmişler. Dubar balığını gören barrakuda ağzının suları akarak, öbür odacığa yöne doğru hamle yapmış. Tabii ki kafasını ortadaki cam bölmeye vurmuş. Birkaç denemede daha bulunan barrakuda kafayı gözü dağıtmış. Ne yaptıysa dubara ulaşamamış. Sonunda bakmış ki bu iş olmayacak, ava gittikçe avlanacak, bırakmış macerayı. Araştırmacılar araştırmanın ikinci basamağında, aradaki cam engeli ortadan kaldırmışlar. Ama barrakuda engel kalktığı halde dubara hiç saldırmamış. Bir anlamda barrakuda sınırlarını öğrenmiş ve akvaryumun içinde yüzmeye devam etmekle birlikte cam bölmenin eskiden bulunduğu yere yaklaşınca geri dönmüş. Bir daha hiç saldırmaya yeltenmemiş.

Aktarmayı yaptığım yazıda yazar “aslında kendimizi araştırmada kullanılan barrakuda balığına benzetebiliriz” diyor yazar. Bir şeye karar veririz, iştahımız kabarır ve onu elde etmek isteriz. İlk denemelerimizde başarısız olabiliriz. Belki daha sonraki denemelerde de... Ama bir gün o arzuladığımız şeye ulaşacak gücümüz ve imkanımız olduğu halde ve belki engeller de ortadan kalktığında, sadece umutlarımızı yitirdiğimiz ve hayal kırıklığına uğradığımız için vazgeçeriz. Ne kötü değil mi? Küçük bir çocukken bize çok kötü resim yaptığımız, asla ressam olamayacağımız söylenir belki. Resim yapmayı sevdiğimiz halde bu sevdadan vazgeçeriz. Ya da şarkı söylemeyi denesek sesimizin ne kadar berbat olduğundan söz eder, umutlarımızı kırar bazıları... Böylece sınırlanır kalırız. Ben resim yapamam, şarkı söyleyemem, basket atamam, iyi yüzemem, kibar olamam, güzel konuşamam, romantik olamam diye düşünürüz. Tıpkı o barrakuda gibi oluruz yani. Gelin şimdi bunu değiştirelim! Aradaki cam kalktı belki de...

Bir eğitimci yaklaşımı ile eğitimin sınırları nereye kadar uzanır sorusuna ilginç bir yanıt da olabilir bu deneyin sonuçları. “Acımasız bir yırtıcı bile eğitilebilir” kesin yargısı oluşmasa bile konuda belirli oranda yol alınabilirliği gösterebilir. Barrakudanın uygun yöntemle kuralları öğrenebildiği bir dünyada caniler, kapkaççılar, hırsızlar vb.lerin yaşamın doğru kuralları öğrenmesi sağlanamaz mı? İstendik davranış değişiklikleri oluşturulamaz mı? Bütün iş doğru cam bölmeleri, yani kuralları doğru zamanda doğru yere koymaktan geçmiyor mu?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Barrakuda Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Barrakuda yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BARRAKUDA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
23.11.2007 19:23:44
" Acimasiz bir yirtici bile egitilebilir " yerine yirticiliga sebebiyet veren seyler ortadan kaldirilsa sizce daha iyi olmaz mi ? Mesela ekmek calan kisiyi egitmenin yerine kisilerin ac olma durumu ortadan kaldiralsa diyorum , daha iyi degil mi sizce ? Kalin saglicakla .........
soloyin
soloyin, @soloyin
20.11.2007 13:11:59
Psikolojik danışman kimliğimle söyleyebilirim ki,"Öğrenilmiş Çaresizlik" küçük yaşlarda bilerek ya da bilmeyerek ebeveynlerin yanlış tutumlarıyla aşılanan bir şartlama durumu.
Okur ve yazar(naçizane) kimliğimle de keyif aldığımı söylebilirim yazılanlardan.
Sınıfınızda ders dinlemek vardı şimdi..))
LİNAYA
LİNAYA, @linaya
20.11.2007 13:08:01
Ne güzel aktarmışsınız.Okuduğum bir kitabı hatırladım.Aslında çaresiz değiliz ,çaresizliği öğreniyoruz diyordu.Katılıyorum denemekten bıkmamalıyız.Camı kaldırmalıyız.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL