8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
685
Okunma

O değil de;
Kaldırımda minibüs bekliyor. Saçlarını kabartmış, mini eteğini topuklu ayakkabılarını giymiş, makyaj tastamam.
Kısmette bizim minibüs varmış. Nasip tabi...
Kartal’dan Küçükyalı’ya kadar geldik. Hanım kızımız, ’bu minibüs E-5’e çıkıyo dimi? diye sordu. ’Hayır’ cevabını aldı.
Şoför, kızımızı doğru yerde indirip doğru arabaya binmesini sağlamak için, ’E-5’ten nereye gideceksiniz?’ diye sordu.
’İş görüşmesine gitcem...’
Hiç kasmadım kendimi... kahkahayla güldüm. Aklıma trafik polisinin kırmızı ışıkta geçen kadını durdurup ’hanım hanım, nereye cidiysun!’ nidasına, ’eltim cile ciduyrum’ diyen kadın geldi...
O değil de;
Şoföre, ’aaaa gene mi sizzzz, akşam da sizin arabaya binmiştimmm’ diyen kıza da güldüm tabi.
O değil de;
Boş yer olduğu halde kadınların neden ısrarla ayakta gitmek istemelerine henüz bir anlam veremedim. Bildiğim tek şey şoförlerin bu duruma delirdikleri...
Yer yok diye yolcular binmek istemiyor oysa arabada boş yerler var. İlginç tabi.. Adamın delirdiği kadar var...
O değil de;
Bazen de tam tersi oluyor...
Araba tıklım tıklım dolu. Kibar bir beyefendi hanımefendiye yer veriyor. Kadında bir çalım bir çalım. Adamın yüzüne bile bakmadan verilen yere oturuyor. ’Ben kadınım, verceksin tabi!’ edasıyla.
Ne bir teşekkür ne bir gülümseme... inanılmaz bişey...
O değil de;
’yollar yollar beklediğim/yollar yollar terkettiğim/yollar yollar asfalt kader/yollar yollar beklediğim/yollar yollar terkettiğim
O değil de;
İyi bayramlar.