SÖZ UÇAR, YAZI KALIR…
İnsan hayatında, toprak, su, ateş ve hava çok etkilidir. Önemli olan bu 4 elementin ortaya çıkardığı özelliklerimizin, insanların yararına kullanmaktır. İnsanlara 4 ana temel renk kişiliklerin ortaya çıkmasında, Mavi-Kırmızı-Yeşil-Sarı etkilidir. Diğer renklerde elbette kişilerin göz ve ruh yapılarına göre değişmektedir. Gerek iş hayatımızda gerek özel hayatımızda, hatta kendimizle olan iletişimimizde mutluluk büyük ölçüde iyi ilişkiler kurabilme yeteneğimize bağlıdır…
Herkes çok iyi bir iletişim ustası olamayabilir. En azından aldığı eğitim ve devamlı okuduğu kitaplarla üniversite bitirmese de toplumda sevilen bir insan olabilir. Bu iletişim kurmakla ilgilidir. Danışmanlara firmalar elbet maaşı boşa vermezler, Neden ise, bazı kurumlara alınan seminerler, verilen eğitimler ücretsiz olursa kıymeti az oluyor. Yıllarıdır bizler seminerlerden ücret almadık. Bundan böyle, Ücret koymak lazım az da olsa. O nedenle söz uçar, yazı kalır güzel bir alışkanlık haline getirmeliyiz… Yazmak bir ayrı duygu, konuşmak ayrı bir sanattır… Her konuşan kendisinin doğru olduğunu savunur lakin yanlışlıklarını öğrenince pişman olur sizden özür diler ama iş işten geçmiştir… Sağlık çok önemlidir. Kanser vücuda Kemoterapi görmeniz, belki sizin sağlığınıza kavuşturabilir ama eski halinizi çok ararsınız değil mi? Toplumumuza ders vermeden lütfen önce kendinizi çok iyi tanıyınız. Hatalarınızı varsa kabul ediniz… Öğretmenlik ulvi bir meslektir. Kolay bir meslek değildir. Yılların verdiği tecrübelerle konuşan müfettişlerimizin de bazen hataları olmaz mı? Hizmet içi eğitimler bu nedenlerle önemlidir. Menfaatlerine göre konuşanlardan bazıları, bir gün bizi de anlayacaklardır…
Şiddet ve suç unsurunu ortadan kaldırmak, Okul-Aile-Çevre ilişkisi ve Güvenlik güçleri Jandarma, Emniyet ile koordine ile sağlanır. Çevredeki yanlışların düzeltilmesi için gayret gösteriyoruz destekleri hala vermeyenlere önerimiz şunlar olabilir. Yunus Emre diyor ki:“İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, Bu nice okumaktır…”
Özel kurum ve Resmi Kurumlarımızın bazıları hizmet içi eğitimde, Bizlerin, Yeşilay’ımızın sesine lütfen iyi kulak versinler.
Genel ahlaki bir çöküşü hızlandıran bazı unsurlar var bunların başında aşırı internet bağımlılığı, cep telefonlarının bağımlılığı, Milli duygularımızın hızla erimesi, Dini bilgilerin asıl kaynağından değil yan bilgilerden öğrenilmesinin süratle düzelmesi gerektiği kanaatindeyiz…
Diyanet yayınlarının daha çok okunması gençlerimize tavsiyemizdir.
Milli Tarihimizin çeşitli etkinliklerle Tiyatro, sanat etkinliklerinde gezilerle nesillere küçük yaşta verilmesi teşvik edilmelidir.4*4 lik iletişim kurmanın yolu bence dört farklı kişiliği tanımaktan geçiyor. Empati kitaplarını okutunuz ve seminerlerimizi lütfen takip ediniz. “Ağaç yaşken eğilir. “Özel rehberlik servisleri üzerine düşeni daha çok yapmalıdır. Aileler bazı dizilere ayırdıkları zamanlarını eşlerine, çocuklarına sohbetle diyaloglarla geçirmelidir.
İletişimin anlamı, aldığımız tepkidir. İletişimdeki en önemli şey esnekliktir.
Kırmızı renk sevenler, eleştirilmekten pek hoşlanmazlar. Yeşil renk sevenlerin, muhalefet edenleri çok azdır. Sarı renk sevenler, Mutluluk ve enerji yayarlar, hüzünlü ortamı sevmezler. Mavi renk sevenler, Mükemmeliyetçi olduklarından genellikle ideal öğretmen olurlar. Detaylara aşırı derecede önem verirler. İşlerini ciddiye alırlar, derli topludurlar…
Kırmızı- mavi; iş odaklıdır. Mavi-Yeşil; Temkinlidir. Yeşil-Sarı; İnsan odaklıdır. Sarı-Mavi; Çelişkilidir… Hangi kişilik türünden olursanız olunuz dört farklı kişiliklerle uyumu sağlamanız önemlidir. Buda alınacak eğitimlerimizle olmalıdır.
Davet edildiğimiz kurum ve özel sektörlere yardımcı olmak bizlerin görevidir…
Eğitimde sandviç metodu ve Üç sandalye metodu önemlidir. NLP bir kural var.”Her davranışın altında olumlu bir niyet vardır” Ne dersiniz?