Güzel şeyleri çoktan hak etmiş olmak, yetmiyor yaşamı yenmeye…

Bakışlarıyla imdat isteyenlere rastlarız kimi zaman sokak başlarında. Geçip gideriz ama bir yanımız sabitlenir gözlerine o biçarenin. Bazıları ailenizden biriymiş kadar acıtır canınızı. Bazılarının o pis yara bere içindeki vücutları, eksik uzuvları yapışır paçanıza, sürüklersiniz insani yanlarınızı sokak aralarında. En masum yaşlarınızdan kalma anlar gömleğinizin cebinden düşerken çimenlerin üstüne, siz de yığılırsınız takatsiz, izansız aynı yere. Kuru bir söğüt çarpar gözünüze, dibine uzanmış yatıyor olmanız değildir tuhaf olan. Ağacın bir yanında patlamaya yüz tutmuş pelitler varken, öte yanının kara kış kurusu olmasına şaşırırsınız. Dünya gibi, kendi payına düşen hayat gibidir o anda ağaç. Ahmet bir şarkı söyler, daha güzel olur gün. Oysa hüzün aynı hüzün, ayrılık aynı hazandır. Tek farkı biraz daha ümit kalmıştır, yaşam kırıntılarıdır ceplerinizdeki.

www.dailymotion.com/video/x4iv8d_ahmet-kaya-oyle-bir-yerdeyim-ki_music

Yapma etmelerle geçmiş çocuklukların toplamı kadar üzülürsün bazen. Salıncakla istediği kadar hızlandırılmamış tüm arkadaşların gelir gözlerinin önüne. Yasak diye hiç girilmemiş o askeri alan, ayıp diye izlenmemiş filmler-ki sonrası öcü fazlasıyla alınmıştır o tip filmlerden- günah diye ıslık çalınamamış geceler, kesemediğin tırnaklar bir bir dizilir karşına günün birinde. Tutamadığın o eller, öpemediğin sevgili dudakları, okşanmamış saçlar hesap sorar sana. Kaçıp gidemediğin deplasman maçları, para olmadığından izleyemediğin Cüneyt filmleri, ikinciyi yediğinde ayı damgası yiyeceğin acılı döner, sakızlı dondurma, bici bici… Ne çok ilmik atılmıştır yaşam hırkana, hiç yaşamadım dediğin çocukluğundan, ergenliğinden.

www.youtube.com/watch?v=VH9kEvYdSJk

Özeniriz kimi zaman; ölesiye aşklara, efsanevi yangınlara, uğruna yitip gitmeye özeniriz. Umursamadan çekilecek çileyi, Ferhat olmak isteriz. Sevgilimizin Mecnun’u, Kerem’i olmak isteriz. Sakalımız saçımıza karışsın isteriz, acı çektiğimizi görsünler isteriz. Hayatla bağımız kopmamıştır bu sırada. En fenası artık görülmek istemediğimizde başlar. Artık acı kendimiz içindir, iç terbiyesine katkıdır yaşananlar. Har için için eritir yüreği, günler karışır gecelere, içkiler su gibi akar, şarkılar gerçek olur, gerçekler ezgi.

www.youtube.com/watch?v=zAT4onM9OF4



26.04.11

Nadir