Bir güneşli günün içinde engin deniz maviliklerinin seyrinden gecenin sadece gökteki kırmızılarla aydınlatılan sessizliğin ortasındaki bir dinlence zamanında düşünce güzellikleri ırmak olup akarken bulunan bir renk cümbüşüdür” lila”…


Asil mor, sevdalı sarı, aktif kırmızı ve yaşama suda hayat bulan Nilüfer çiçeği tanımının güzellik li noktalarında kendi anlatım ifadesini bulan “lila” rengidir. Bu “lila” anlatımı gökyüzü maviliklerinde uçan rengârenk kelebeğin konduğu bir gonca gül güzelliği gibidir. Zira bu evren, bu hayat bizim için yaratılmıştır. Hepimizin mutlulukla tebessüm edeceği bir “lila” rengi vardır.


Hayat insanın kendi kalbindeki tanrısal anlayışıyla özgür, özgün ve yalın bir anlatımın paylaşılarak taçlandıracak anlayışlarında kendini bulur. Sohbetlerin çekincesiz doruklarında gerçek anlayış nesnelerin ve derinlikli düşüncelerin karşılıklı anlayışların süslediği ve zevk aldıkları “lila” renk tanımlarından kaynaklanması ne güzeldir.


Bir “lila” rengi tanımının sahibini tanımasanız bile sohbetlerin içindeki anlatımlarıyla karşınızda olgun duruşu melodik bir çalgının güzel nağmeleri gibi insanın ruhunda mutlulukla izler bırakıyor. Ruhumuzun gece sohbet derinliklerinde yalnızlıklarımızı bir ilkbahar yağmuru gibi mutlulukla ıslatan “lila” lı yaşam zarafetlerimize yakışandır.

Bedri Demirpençe