3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1704
Okunma

Gözümün güneşi, gönlümün beyazı, ömrümün baharı, ruhumun yazı…
Hatırlıyor musun geldiğin yazı?
Hâlâ şiirimin altında duruyor yazdığın yazı!
Ben sana “hoş geldin yüreğime” demiştim.
Sen gülümsemiş, kalemi eline alıp şiirimin altına “hoş buldum” yazmış gülümsemiştin.
Sonra da bana dönüp “bak senin hoş geldin deyişin kayboldu ama benimki hep kalacak, hep var olacak” demiştin.
Ben hâlâ kendi kendime deliler gibi “hoş geldin” diyorum.
İnadına tekrarlıyor ve hiç bıkmıyorum.
Lakin hiç kimse şiirimin altına "hoş buldum" yazmıyor.
Aslında yazamıyor. Çünkü izin vermiyorum kimsenin yazmasına.
Sen bitirip gitmiş olsan da, ben o anı hiç bitmemiş gibi yaşıyor yaşatıyorum hâlâ…
Bir gün yine şiirimin altına, “hoş buldum” yazmanı bekliyorum… Nerdesin?
En kötüsü de gelmeyeceğini ve bir daha “hoş buldum” yazmayacağını biliyorum.
Çünkü yazacak olan gitmezdi ve gerçekten hoş bulanın yüreğinde o hoşluk hiç bitmezdi biliyorum…
Bazen kendi bildiğini bile yalanlıyor insanın yüreği, belki o da sevdanın gereği…
Kaç yanlış bir doğruyu götürür bilmiyorum.
Ben bütün doğrularımı götüren bir tek yanlışla yaşıyorum.
Üstelik o yanlışı bir aşk-ı apolet gibi yüreğimde yana yıkıla taşıyorum.
Anladım ki, yüreği mürekkep, dili kalem yapıp yazılanlar, boşluğa bile yazılsalar, kalemi eline alıp sayfaya yazılanlardan daha kalıcı oluyormuş.
Yani yürekle yazılanlar asla kaybolmuyormuş…
Anlamak daha çok acıtıyor canımı ve dünyanın bütün yanılgıları devriliyor üstüme.
Enkazların altında boğulacağımı bile bile…
Çığlık çığlığa, haykıra haykıra, yana yıkıla ve hâlâ
“Gözümün güneşi, gönlümün beyazı, ömrümün baharı, ruhumun yazı…” diyorum
Ya sen?
Senin daha gitmeden unuttuklarını, ben gidişinden bunca zaman sonra bile unutamıyorum.
Seni öyle sevmişim ki, soranlara hâlâ “o haklıydı” ondan gitti diyorum…
İHSAN TURHAN