Sahildeyiz günbatımını seyrediyoruz sevgili ile. Çok romantik bir ortam, sevgilinin elleri ellerimde, gözleri gözlerimde. Yazın son demlerini yaşıyor mevsim, aylardan Ekim sonu. Malum hava biraz serin, hafiften ürperiyor sevgili, bunu fark ediyor ve ceketimi çıkarıp örtüyorum üzerini. Sıcak bir çay nede güzel giderdi şimdi diye geçiriyorum içimden. Nazikçe bırakıyorum üşümüş ellerini, bir koşu iki çay getiriyorum dumanları tüten.
Çaylarımızı yudumlarken günbatımını tekrar seyre dalıyor hiç konuşmuyoruz bir zaman. Balıkçı tekneleri geçiyor önümüzden, kızıllığa doğru yol alıp kayboluyorlar ufukta. Umuda yolculuk diye mırıldanıyorum, iyice sokuluyor sevgili soluğunu hissediyor, kokusunu çekiyorum içime. Bu aşk tutkulu halde yaşanacak, şimdi aşk zamanı diye mırıldanıp bir öpücük konduruyorum pembeleşmiş yanağına.
Zaman bizim elimizde, ne kadarını kullanırsak o kadar uzun olacak ömrümüz. İmkânsız hiçbir şey yok, aşk kırılır, sevmez olumsuzluğu. Her şarkı içimi okşuyor, her şarkı sanki aşkı anlatıyor bu akşam. Bağıra, bağıra eşlik etmek istiyorum, çalan tüm şarkılara.
Senin olanı yaşamak istiyorum diyor sevgili. Sana dair ne varsa, hiçbir korkum yok, yüreğim her şeye açık, gidişlere, kaçışlara kapalı. Kapadım diyor, kapadım diyor yüreğimi. Unutuluşlara, kaçışlara kısık bir sesle sevgili. Daha bir sıkı sarılıyorum, damarlarıma işliyor söyledikleri, zaten mevsimlik bir aşk değil benimkisi, bir tutku, vazgeçmesi mümkün olmayan sevda, bir hayat senfonisi. Bedenimi ateşler sarıyor, anlatılmaz bir duygu seline kapılıyorum. Neden şimdiye kadar çıkmadın karşıma, bulamadım seni diye hayıflanmak geçsede içimden geçmiş geçmişte kaldı, sen buldun ya yüreğini bundan sonrasına bak diyerek teselli ediyorum kendimi.
Günbatımı yerini alaca karanlığa bırakmaya yüz tutmuş, havada iyice serinlemeye başlamıştı. Oturduğumuz kayalıklardan kalkıp, sıkıca birbirimize sarılarak aşk sözcükleri eşliğinde sahilde yürüdük. Kumlar kayıyordu ayaklarımızın altından, Salaş bir balıkçıda mola verip, kendimize güzel bir ziyafet çektik ben rakı, sevgili beyaz şarap içti balık eşliğinde. Gece bir hayli ilerlemiş, zaman sanki akıp gitmişti. Hesabı ödeyip teşekkür ederek kalktık balıkçıdan. Kutsamalıydık geceyi, kutsamalıydık birlikteliği. Ağır adımlarla eve doğru yol aldık gecenin arsız karanlığında.
Açık bir büfeden bir şişe kaliteli kırmızı şarap aldık, bedenlerimiz ateşler içinde. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmiş, zenginleştirmiştik dünyamızı, dünya karşı dursa kime ne. Bitmeyecek bir aşk bu, tutkulu bir aşk, zaman geçecek aşkımız büyüyecek kök salacak asırlık çınar gibi.
Kutsadık geceyi kırmızı şarap eşliğinde.



DELİ BİR AŞK BENİMKİSİ

Sen geceye yakın
Ben de sana
Seninleyken bile özlüyorum seni
Sensizken hissettiğim
Deli bir aşk benimkisi.

Söz geçmiyor
Durduramıyorum kendimi
Seni…
Sen kadar sevmekte yetmiyor
Özgür bıraktım yüreğimi.

Aşkı hep böyle yaşadım
Ateşlere attım kendimi
Öncesi ve sonrası olmaz
Beynime kazıdım
Deli bir aşk benimkisi


Zekeriya IŞIKLI