5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma

Bir kuş gibi süzüldüm semada dünleyin. Bir bulutun sevdasına çırptım kanatlarımı. Bir yükseldim bir yükseldim ki sorma. Önce bir martı kadardı uzaklığım denizden, sonra bir kırlangıçtı gördüğüm buğday tarlalarının yedi kat üstünde seyreden. Bulut ne uzakmış dedirtmedim dilime, az kaldı, ha gayret gibi cümleler fısıldıyordum her kanat çırpışımda.
Üşümedim hiç.
Dünya ne garip, insanlar hele. Sevgisini anlatmada hayvan kadar olamıyor çoğu kez. Kendi sevgisini ya başka sevdalarla kıyas ediyor, ya bülbülün güle olan aşkını söylüyor, iki duygusal laf ediyor beceremiyor ki kendisini anlatabilsin.
Bir ana ceylanın yavrusuna su aradığı gibi aradım diyor. Tarifini kendi anasının onun için yaptıklarını teşbih ederek sunamıyor. Gözde ceylan daha bir acıklımı oluyor ne ?
Güvercin diyor; O kırmızı gül için çırptığı kanattan bahsediyor, ak gülü kanıyla ala bulamış diyor. Kendisinin sevdiğini nasıl kanattığını yada nasıl kanatıldığını dökemiyor cümlelere.
Aşk diyor aşk. Nasılda benziyor sarmaşığa. Bir sardı mı sevdiğini sarmaşık, kuruyana kadar hatta kuruduktan sonra bile bırakmazmış diyor. Diyemiyor ki ben adam gibi sevemem aslında, ben şimdi sana sarılır gibi gözükür, yarın başka tenler sararım. Hani ben kendimi adam olmayan yerde adamdan sayarım...
Ah o gül yok mu ? hani şu suya aşık olan gül, hani suyun sadece seni seviyorum diyerek kuruttuğu gül. Bir anlatır ki ballandırarak. İnsan kendisinin hamurunda olanı becerememiş anlatmayı. Zaten sevdalılar kavuşamamış hiç. Ya öldürmüşler , ya ölmüşler , yada...
Ressam, resmeder bir şekle büründürür. Hayalindekinin binde birini de olsa iki fırça darbesi ile sunar sevgilinin önüne. Anlamasa da sevgili benim için yapılmışsa kıymetlidir der bir nebze.
Ya müzisyenler; O notaları dizerken sol anahtarının ardından, bir es gelir kalp neredeyse duruverir, ihtişamı boy gösteriri sevginin.
Hele o şairler; Bir cümlecik dizilirken çizgisiz kağıdın üstüne kalın uçlu divit ile, nakş olr sevgilinin kalbine, kurulur dar ağaçları, her hecesinde idam eder sevgili kendi kendini.
Peki ben nasıl anlatayım sevgilime...
Üsteki üyenin nesini kıskanayım?
Yada kıskanmalıyım birini?
Tüm işlerimi bırakıp yazmalıyım ? yarım saat mola yerine, yanmalımıyım, yakmalımıyım ? Geleni buyur etmelimiyim ? Ben adam gibi sevemem demelimiyim ?
Bir kuş gibi semada süzülürken dünleyin, bir avcı vurdu beni. Hayvan dedi işte. Aşığım dedim, ozaman korkma der gibi baktı yüzüme. Denilen doğruysa ben ölmedim. Ölen hayvan işte...