Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
UNALAN
UNALAN

GÜLERKEN AĞLAMAK (10)

Yorum

GÜLERKEN AĞLAMAK (10)

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

946

Okunma

GÜLERKEN AĞLAMAK (10)

GÜLERKEN AĞLAMAK (10)


Bir müddet sonra Ferhat annesini, küçük ablaları Zehra’yı ve Kerim’i deprem bölgesinden alarak İzmir’e götürdü.

Büyük abla Ayşe ise, İstanbul’a eşinin ve oğlunun yanına döndü.

Aile yaklaşık bir buçuk ay İzmir’de kaldı. Yakınlarına duyduğu özlemin yanında, vatan hasreti ile de yanıp tutuşan Kerim, belki çok zor günlerde gelmişti ama, yine de vatanında ve sevdikleri ile birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Özellikle ağabeyi Ferhat’a durmadan Avusturalya’da yaşadıklarını, Kisho’yu anlatıp duruyordu.

Bir gece herkesin yattığı geç saatlerde, iki kardeş yine derin bir sohbete dalmışlardı.

Kerim bir ara ağabeyine, “sana bir şey anlatacağım,” dedi. “Önemli bir şey, ne yapacağımı bilemiyorum. Kurtulmam gereken, ama bir türlü kurtulamadığım bir şey var.”

“Hayırdır inşallah” diye, endişe ile sordu Ferhat.

”Aslında nasıl başlayacağımı bilemiyorum? Sana anlatmamın bir faydası olur mu? Yoksa seni de mi üzerim?” diye devam etti Kerim.

Ferhat; her zamanki sevecen hali ile ve kardeşine çocukluğundan beri hitap ettiği gibi, “iyice merak ettim, neyse hemen söyle gülüm. Çaresiz dert yoktur, yeter ki, önemli bir hastalık olmasın.”

”Hayır, hayır” dedi Kerim, “hayır diyorum ama belki de bir hastalıktır.”

”Sakın, şu gülme krizinden bahsediyor olmayasın?” Dedi Ferhat.

Kerim; gülümsemeye çalışarak, “hayır, ona ben dahil herkes alıştı zaten. Bu daha kötü.”

“Çatlatma gülüm, söyle artık,” diyen Ferhat’a, yardım isteyen gözlerle baktı ve nihayet anlatmaya başladı.

”Ağabey Avusturalya’ya gittiğim günden beri, hemen her gece aynı rüyayı görüyorum, çok kötü bir durumda uyanıyorum. Bir türlü anlam veremiyorum, zaman zaman bir süre bu rüyayı görmesem de, bir müddet sonra yine aynı kabus başlıyor.” Diye devam eden Kerim’e.

Ferhat meraklı gözlerle sordu, “nasıl bir rüya bu?”

”Ben, ben” diye devam etti Kerim, “ben rüyamda her gece birisini öldürüyorum. Sonra karanlıklar… Kaçmaya çalışıyorum, kaçamıyorum.”

Ferhat bir an çocukluklarını düşündü, annelerine zulmeden babalarının ölmesini istedikleri geldi aklına.

“Bir dakika Kerim, bir dakika, galiba ben biliyorum, kimi öldürdüğünü” diyerek, kardeşinin başını okşadı.

”Canım kardeşim, galiba sen rüyanda babamızı öldürüyorsun. Hatırlar mısın? Yanlış da olsa, biz çocukluğumuzda, hep babamız ölsün isterdik.”

”Evet ağabey, evet galiba ben rüyamda, gerçekten de babamızı öldürüyorum “diyen Kerim…

”Evet evet babamı, babamı” diye tekrarlayarak, bir anda Ferhat’ı korkuturcasına, kahkahayla gülmeye başlamıştı.

Tabi ki, her krizde olduğu gibi, sonunda yine ağabeyini kucaklayarak ağlamaya başladı.

Bu konuşmadan uzun bir süre sonra Avusturalya’ya dönen Kerim’e, bir telefon görüşmesinde o rüyayı görüp görmediğini soran Ferhat, “hayır ağabey, seninle konuştuktan sonra bir daha o rüyayı görmedim,, cevabını alınca rahatlamıştı.

Depremin yaraları canlar hariç, yavaş yavaş sarılmaya başlamıştı. Ateş düştüğü yeri yakıyordu. Günlerce depremle yatıp, depremle kalkan Türkiye’de, yine normal hayata dönülmüştü. Hatta birileri bu felaketten bile rant sağlamanın peşindeydi.

Yaklaşık iki ay sonra, Kerim ailesi ile vedalaşarak, tekrar Avusturalya’ya dönmüştü.

Ailesini sağ salim görmek, yedi yıl sonra onlara tekrar kavuşmak, Kerim’e yeni bir yaşama ve mücadele hevesi vermişti.

Artık tek hayali, birkaç sene daha burada çalışıp, para biriktirerek, Kisho ile birlikte, vatanına kesin dönüş yapıp bir iş kurmaktı.

Melbourne hava alanında onu eşi Kisho karşıladı.

Taksiden indiklerinde, koşarcasına evlerine gittiler. Kerim o an şunu düşündü “artık benim burada da bir ailem var, bu aile büyümeli. İlk fırsatta bir bebek istediğimi Kisho’ya açmam lazım diye “ düşünmeye devam etti.

Sonra, depremde yakınlarını, en sevdiklerini kaybedenler aklına geldi. “Her şeye rağmen ben çok şanslıyım, Allah yardımcıları olsun” diye geçirdi içinden.

Kisho’nun, “ne düşünüyorsun koca Türk” diye seslenmesi ile kendini toparladı.

Öncelik ona getirdiği, hediye paketlerini açmaktaydı tabi ki.

Kisho heyecanla paketleri açmaya başladı. Her açtığı paketten sonra çığlıklar atıyor, sevincini Kerim’in yanağına kondurduğu öpücüklerle gösteriyordu.

Kisho’nun gözü bir an paketlerin yanında, farklı bir şekilde ambalajlanmış olan kocaman pakete takıldı. “Bunda ne var?” diye sordu Kerim’e.

Kerim, “o senin değil, o paket Japonya’ya gidecek,” diye cevap verdi.

Kisho ısrarla paketi açmak isteyince, Kerim paketi açtı ve Kisho’nun ailesi için satın aldığı, küçük ama çok değerli, hem de el emeği, göz nuru bir halı çıktı ortaya.

Kisho kocasına baktı ve “seni her gün biraz daha çok seviyorum Kerim” dedi.

Galiba aile olmak buydu, Avusturalya’dan, Türkiye’ye ve Japonya’ya uzanan kocaman bir aile, bu kocaman aile yeni meyvesini, ya da meyvelerini vermeliydi artık…

Devam edecek

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gülerken ağlamak (10) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gülerken ağlamak (10) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜLERKEN AĞLAMAK (10) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
O qué
O qué, @o-qu
19.4.2011 06:51:46
Neşeli bir bölümdü, neşeyle okundu.

Aile olmak ne güzel :)

Tebrik ederim yazarım.
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
19.4.2011 00:07:22
yaşanmış olması ve yazım tekniğinizle sürükleyici arkası yarın detirten bir yazı..kaleminiz daim olsun saygılarımla...
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
18.4.2011 20:10:01
Yine bir solukta okudum.. mutlu bir tablo umarım bu mutluluk kısa sürmez..
çok güzel gidiyor, tebrikler
sevgi ile..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
18.4.2011 18:15:39
evet çok güzel di yine
kutlarım yazan kalemi saygımla
Davidoff
Davidoff, @davidoff
18.4.2011 17:51:00
10 puan verdi
Bu bölümü okudum ve çok beğendim, hemen diğer bölümlere geçiyorum değerli UNALAN.
Çok çok kutlarım seni, devamı dileklerimle.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
18.4.2011 15:38:32
"İnsan, insanın zehirini alır "derler. Ferhat, Kerim'in zehirini aldı, bir anlamda. Onu, bilinçaltında sakladıklarından kurtardı.
Hayat, sürekli kahkaha olsaydı; kahkahanın kıymeti kalmazdı. Bakalım neler olacak?

Saygılar, selamlar.
incidal
incidal, @incidal
18.4.2011 15:29:20
Herşey yoluna girmeye başladı.Rüyanın altından çocukluğu ile ilgili birşey çıkacağını tahmin etmiştim ama böyle acı bir durumu düşünmemiştim.
Yine güzel ve akıcıydı.Tebrikler
Selamlar
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
18.4.2011 14:32:24
Kerim'in gördüğü rüya; Küçük yaşta annesinin babasından gördüğü eziyete, seyirci kalmasının verdiği bilinç altı tepkisiydi.

Yine de Kerim çok şanslı. Her derdini paylaşabileceği ağabeyi var. Ağabeyi de her derdini Kerim'le paylaşabiliyor mu acaba merak ettim doğrusu.

Yine işler yoluna girmeye başladı arkadaşım. İnşallah hep böyle devam eder diyeceğim ama, dedik ya "gülmek ve ağlamak" yapışık ikizler gibi ayrılmıyor birbirinden, dilerim "gülmenin kefesi", ağır basar her zaman.

Kalemine sağlık arkadaşım. Sevgi ve saygıyla
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
18.4.2011 14:24:00
Çok güzel gelişmeler ..

Tebrikler efendim..

El emeği göz nuru işlerimizde daha değer kazanıyor ..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL