6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
695
Okunma

O değil de;
Hırsızlık almış başını gidiyor. Otobüslerde AKBİL hırsızlığına hiç rastladınız mı? Hani otobüs tıklım tıklım olur da ön kapı açılmaz, orta kapı ve arka kapı açılır ve vatandaş itiş tepiş biner ya... hani elden ele akbilini öne uzatır ya... Ahan da o akbil bidaha sahibine geri gelmez...
Dün en son kahverengi kadife montlu gencin elindeydi. Bütün otobüs akbil ararken bana mısın demedi ya hani... Ben gördüm, akbil en son ona ulaştı.
Bunu orada söylemedim, yoksa onu linç ederlerdi...
O değil de;
Zaten de boynum acımıştı. Ara duraktan binip otobüste yer bulup oturmak hayal. Ondan geçtim olsun. Oturan bayların yayılarak bacaklarını uzatmaları ise işte söylüyorum tam bir eşeklik...
Otobüsün arka tarafına doğru ilerlemeye çalışırken oturup bacaklarını uzatan birinin ayaklarına takıldım. Düşmemek için biran yukarı nasıl tutunduysam, boynum fena halde acıdı. Hala da acıyor. Akşama kadar acımakta ısrar ederse yarın mecburen doktora gideceğim artık...
İnsanların birbirine saygısı hiç yok hiç... Benimki de saçma oldu. Kendine saygısı olmayanın başkasına saygısı olur mu...
O değil de;
Aslında bu sıkıntılara sebep olan çok tatlı bişey. Akide şekeri...
Annem çok sevdiğim o güzelim akide şekerlerini konserve kavanozuna doldurmuş. Üstekiler yendi. Kavanoz yarıya gelince akide şekerlerini alamaz olmuşlar. Çatal yardımıyla çıkarmaya çalışmışlar ama nafile...
Ben de tam bu muhabbetin üzerine aramışım. Babam telefonda, ’şeker kavanozuyla boğuştum ama şekerleri çıkaramadım’ dedi.
Veni Vedi Vici değil tabi...
Gittim, kavanoza elimi sokup şekerleri çıkardım ve oturdum bir güzel yedim
O değil de;
’beni bu güzel havalar mahvetti’
O değil de;
:) İyi bayramlar.