Günlük dilde bolca kullandığımız kavramlardan biri de "iletişim"dir.
Bu kavrama ait olmak üzere,dört tür yolun(yöntemin,metodun) kullanılmasında "gereklilik" olacağını düşünmekteyim.İşte bu yollar:
1-Yumurta Modeli,
2-Epiktetus(Epiktetos)Usulü,(50-135)
3-Hürrem Sultan Taktiği,(1506-1558)
4-Yan yana değil,iç içe olmak.(Halil Cibran,1883-1931)
1-Yumurta Modeli: Özellikle çocuklarla kuracağımız iletişimde kullanacağımız önemli bir metodtur.Onları,yumurta tutar gibi tutalım;fazla sıkırsak elimizde kırılır,bırakırsak da yere düşer kırılır...
2-Epiktetus Usulü: Romalı köle olup,iletişimde "dinlemenin" ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir."Doğa insana bir dil,iki kulak vermiştir.)
3-Hürrem Sultan Taktiği: Kanuni,Hürrem Sultan’dan olan çocuklarının birinin idamına karar verince,Hürrem Sultan yanına gider ve "Yüksek ruhlarda kin barınmaz.Sen yüce bir ruhsun,affet oğlunu!"der.
Bu biçim Kanuni’yi de etkiler ve bu tavır günümüzde de,"Olumluya Odaklanmak" adını alır.
4-Yan yana değil,iç içe olmak: Halil Cibran’ın "Gezgin" adlı kitabında "Üç Armağan" adlı güzel bir hikayesi vardır.Orada üç kavram kullanılmaktadır:"Bir çuval un,bir kalıp sabun,bir paket şeker!"
Bu kavramları yan yana kullanırsak bir anlamı olmadığını görürüz ama hikayeyi bilirsek ya da okumuşsak iç içe geçtiğinde de ne kadar "anlam" kazandığını biliriz.Bu da güzel bir iletişim biçimidir bence:İç içe olabilmek...