28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1581
Okunma

Okuma yazma kursunun ilk günü Dila da Metin de çok heyecanlıydı.Köylüler yoğun ilgi göstermiş; hele iki tane yaşlı vardı kii en ön sıraya oturmuştu.
" Hoş geldiniz; sizlerle beraberiz bundan sonra."
(Tek tek isimlerini sorup yazarken çoğu yaşını dahi tam bilmiyordu ne yazık ki. )
"Adınızı öğrenebilir miyim.?"
"Durdu."
" Teşekkür ederim;kaç yaşındasınız ?"
"Vallah bilmirem. gütüğüm geç çıhmış.Emme söyledihlerine gore yetmiş uç gibin hoca hanım."
" Maşaallah.Okuma isteğinizi kutluyorum."
" Hee ben hep ogumak istiyimde taaaa çocukkeneden kelli ogutmadı bubam ; sooonada erim. Hala içim yaniii bili misin?."
"Anladım ."
Onun yanında oturana dönerek
" Sizinlede tanışalım."
" Adım Şukriye."
" Memnun oldum Şükriye Teyze yaşını sorabilir miyim?"
" Ne bileeen gızım. Yetmişe merdiven dayadıh
"Nazar değmesin ; burada olmanıza çok sevindim.."
Kimiside çocuklarınla gelmişti...
Tanışma faslından sonra ders başlamış herkes dikkatle dinliyordu..
İki öğretmen de yoğun bir çalışma içinde ellerinden geleni yapmaya çalışıyordu
.O arada Baran da boş durmamış köyün kahvesinde dedikoduya başlamıştı.
" Bu hoca haaanım var yaaa... geçen gun; gece gece arabayla geldi."
" Oyle miiii?
" Ba... ba.. ba.."
" Heee"
" Kimin arabasiiilee ?"
" Ne biiilenn ama duydugume gore gaymagam beyin imiş."
" Abooooovvvv dimeee; essah mı ?."
O arada sessizce konuşmaları dinleyen Mustafa çok sinirlenmiş; birden ayağa kalkıp yanlarına gelerek.
" Ule utanmisiniz demi ; dedigodu yapmaye.Ben biliiim işin aslını."
Baran ın yakasından hırsla tuttu.
" Kimsenin gunahını alma .Gonuşme . Bah sustururim seni ona gore."
Birkaç kişi araya girip zorla ayırdı.
" Uleeee mudurlükte toplantıları varidi tamam mii ?" dedi Mustafa..
Herkes hak verip konuşmaya başlamıştı.
" Dogriii vallaa."
" Uleee Baran uleee Baran."
"Bilmeden gonişiiisin. Ayip denen bişeee vaaa."
Çaylar gelmiş ; bu arada ortalık ta yatışmıştı.
Sigara içmeye yeltenense; çaycı Mahmud’ dan sert ikazla vazgeçiyordu.
Akşam olmak üzereydi...
Dila ile Metin güzel bir günün tatlı yorgunluğuyla evlerine doğru konuşa konuşa yürüyorlardı.
" Biliyor musun Durdu ile Şükriye Teyze çok yaşlılar ama gençlerden daha hevesliler.Harfleri yazmaya başladılar bile.
" Evet.Bende sırtında bebeğiyle gelen Esra Gelinin öğrenme hırsına hayran kaldım doğrusu.
Muhtar babanın hatırını sorup; Hüsso nun da güzel çayınını içtikten sonra kalktılar.
Dila kapıdan içeri girerken Mustafa nın oğlu yanına gelmişti.
" Örtmenim bana kitap verii misin?"
" Tabiii gel içeriye."
Daha okuyamıyordu ama resimli kitaplara bayılıyordu yumurcak.
Ayırdıklarından birini seçip verirken; minik oğlan sevinçle elinden kapmıştı bile.
Üstündekilerini çıkarıp hemen sobayı yaktı.Ardındanda mutfağa yöneldi.Yemeğini yaparken içindende..
" Ah eskiden olsa annem yemekleri yapar bende hazıra konardım.Bak Dila artık iş başa düştü." diye söylendi..
İşlerini bitirir bitirmez; Aslı yı arayıp Doğanla birlikte aldığı evlilik kararını paylaştı.
" Sahi mi ? Okadar sevindim ki bilemezsin."
"Bende öyle mutluyum ki."
" Ne güzel.Nişanı ne zaman yapacaksınız kısmetse ?"
" Doğan biraz aceleci. Sanırım onbeş tatilde ailesinle İstanbul a gelip benimkilerle tanışacaklar. O zaman düşünüyoruz.
" Hadi hayırlısı Dilacığım ."
Anlatacak okadar çok konu vardı ki sözler bir türlü bitmiyordu....
Ahmet le Altan da sözleşmiş gibi arka arkaya aradılar.
" Vayyy Dila arkadaşımız bizden habersiz çok önemli kararlar almış."diyerek tebrik etmişlerdi.
Geç vakit Doğanla uzun uzun geleceğe yönelik görüşürken ikiside gençliklerinin verdiği en tatlı duygularla doluydular.
Yatağına uzanırken o anda sevip sevilmenin tüm güzelliğini yüreğinde hissediyordu. .
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...