O değil de;


Bugün öğrencilerin hayatının dönüm noktası olan üniversiteye giriş sınavı var.

Evim okulun karşısında. Korna sesleri ve uğultudan oluşan müthiş bir gürültüyle uyandım. Bir bardak sütümü alıp izlemeye başladım.

İlginç birşey gözlemledim. Öğrencilerin çoğu sınava babasıyla gelmiş. Kadınların sayısı oldukça az. Güzellik uykularından mı uyanamadılar diye düşünmeden edemedim.

Velilerin gergin bekleyişi sürüyor. Ellerinde su şişeleri kara kara düşünüyorlar.

Mert’e kalsa ben daha çok gerilmişim.

-Anne stres yapma, sınava ben girmiyorum... diyor.

O değil de;

Millet ayda tatil yaparken çocuklarımızın üniversiteye sınavla girmesi bariz geri kalmışlık.

Bu işten en çok dersaneler besleniyor/besletiliyor...

Ve tabi özel okul öğretmenleri...

Devlet okullarının ve devlet okulu öğretmenlerinin günahı neyse artık...

O değil de;

Çocukların günahı da büyük olmalı... Yarış atı kıvamında yaşamak zorunda bırakıldıklarına göre...

O değil de;

Çocukların bütün hayatı 3 saate bağlı. İnsanüstü bir güç sergilemek zorundalar.

Heyecanlanmaları, stres olmaları, cevabı bilememeleri, şaşırmaları gibi bir lüksleri yok. Olursa da ömür boyu bedelini ödeyecekler/ödettirilecekler.

O değil de;

Babaları zenginse durum biraz daha farklı tabi...

Özel üniversiteye gidip, ’parası neyse veririz’ şeklinde janjanlı bir diplomaya sahip olabilirler...

O değil de;

Özel okullar, dersaneler... Hepsi kapatılmalı... Bunu bilir bunu söylerim...

O değil de;

Öğrencilere başarılar diliyorum.

O değil de;

İyi bayramlar.