17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2345
Okunma

Dila okuldan dönerken yüreği tarifsiz güzelliklerle doluydu Eksiklerini almak için bakkala uğradı..
" Hayırlı işler Muhsin Amca."
" Çoh saaol gızım."
" Ben bir kilo toz şeker rica edecektim."
Muhsin Amca orta boylu zayıf oldukça yaşlı biriydi.( hani şehirlerde açılan marketlerden yok olan o tonton bakkal amcalardan...)
Kesekağıdına çuvaldan tozşekeri doldurup tarrttı.
"Buyir gızım"
O arada çocuklar dükkana doluverdi. hepsi bıcır bıcır konuşuyor şekerlere sakızlara bakıyorlardı.
" Hele uşahlar rahat durin bakiiim."
"Emmi bana sımışga verii misin."
"Baaaada baaaadaa emmiii"
Dila ilk kez sımışga kelimesini duymuştu.
" Sımışga ne Muhsin Amca ?
Avucuna alıp gösterdi
" Aha bu gızım."
" Aaaa evet buna bizim oralarda ayçekirdeği derler."
Şekerin parasını ödeyip iyi akşamlar dileyerek ayrıldı.
Duvarın arkasından gölge gibi Davud onu gözlüyordu.
" Sen göreeesin elin hamuriyle her bi şee garişmek nassı olimiş." diye söyleniyordu bir yandanda.
Köylünün biri yanına gelince...
" Şişşşt gonişme .."diye kızgın kızgın baktı.
Dila eve yaklaşınca karabaş havlayıp hemen üstüne atladı.
" Yavaş yavaş düşüreceksin beni."
Sevinçle kuyruğunu sallıyordu.Başını kulaklarını okşayıp sevdi.
Ev buz gibiydi; ama artık alışmıştı. Üstünü değiştirip sobasını yaktı.Bir yandan yemeğini hazırlarken diğer taraftan aldıklarını yerleştirdi.
Güzel çok güzel bir gündü onun için.Haftayada büyüklere okuma yazma kursu vereceklerdi.Telefonun çalmasıyla düşüncelerinden bir anda sıyrıldı.
" Efendim."
" Ben Doğan nasılsınız ?"
Okadar heyecanlanmıştı ki. Sesinin titremesine , yüreğinin atışını dindirmeye çalıştı.
" Teşekkür ederim ; yoğun ve hareketli bir gündü."
"Bende size başarılar dileyecektim."
"Çok mutlu oldum inanın."
" Aynı şekilde ."
" Kızlarımızın yarısı bugün okula başladı . Erkek çocuklarımızın hemen hemen tamamı.Bu beni çok umutlandırdi."
" Evet çok sevindirici bir haber ."
"Size bir şey daha soracaktım.Hafta sonları okuma yazma bilmeyenlere de kurs vermek istiyoruz da..."
" Anladım bazı köylerimizde bu uygulamaya geçildi ; çarşamba günü toplantı olacak o zaman Metin Bey le siz milli eğitim müdürlüğüne dilekçe verip imzalarsınız."
" Anladım ."
"O akşam sizleri yemeğe davet etsem."
Dila susmuş; ne söyleyeceğini bilemiyordu.Mantığı, duyguları birbirine karışmıştı .
Ama kararsızlık herzaman zarar verir insanın ruhuna .
" Çok naziksiniz sizi kırmak olmaz Doğan Bey."
" Anlaştık o zaman.Metin Bey i de arayıp söylüyeyim."
" Anlaştık."
İkisi de o kadar mutluydu ki...Aslında konuşacak çok şeyleri vardı da... Sadece yürekleri anlatıyordu bunu.
Ardından ailesi, derken arkadaşları... akşamını dolduruvermişti .Bugün yaptığı dersleri ve yarın yapacaklarını da kontrol edip yattı.
Gecenin bir yarısı karabaşın canhıraş havlamasıyla ve bazı seslerle uyandı. İçi kalkmış çok korkmuştu. Perdeyi açıp dışarıya doğru baktı....
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
.............................................................................................................
yıllar yıllar öncesine götürdü beni bu hikaye
çok küçük utangaç bir kızdım zamanında
bakışlarım hep yere bakardı utanmaktan
kızarırdı yanakları beyaz yüzümün yanlarında
ağlamaklı olurdum konuşurken bir soru sorulduğunda
okulumuzun karşında Muhsin amca gibi bir İsmail amcamız vardı
biraz sertçe iri yarı ama kalbi yumuşacık
hep irmik tatlısı alırdım ilLaki her gün
ama birtaneN fazlasına param hiç yetmezdi
gülen gözlerle bakardı bakkal amcamız
ne güzel günlerdi o günler Neşe ablam
geri dönmek isterdim o günlerimize
mümkün degil biliyorum
hatıralarda kaldı o saf günlerimiz...............................mavi gözyaşları
................................................................................................................