19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1230
Okunma

Yarın okullar açılırken Dila ilk kez görevine başlayacak olmanın mutluluğunu yaşıyordu içinde".Minikleri yetiştirmek en büyük hedefim olmalı." .Daha bilemediği, öğreneği . araştıracağı çok konular vardı kabul etmeliydi doğrusu.
O akşam telefonla görüştüğü tüm arkadaşlarıyla aynı duygular ipaylaşıyorlardı.Mehmet öğretmeni de arayıp içtenlikle başarılar dilemişti.
Çocukluk günleri geliverdi aklına; kurşun kalemini bebek yapıp teneffüslerde oynardı.Hele bir gün... öğretmeni ders anlatırken o kafasında merakla kibrit çöpünün ucuna konulan madde ne , nasıl yanıyor? onu düşünmüş;.Parmağını kaldırıp dayanamayıp sormuştu.Öğretmeni tatlı tatlı gülerken anlayacağı biçimde bilgilendirmişti. Lisede ise edebiyat ve felsefe öğretmenlerine nisan bir yapalım derken onların şakasıyla karşılaşmışlardı .İki sınıf yer değiştirmişti ama onlarda aynısını düşünmüştü.Ne güzel günlerdi ...Hele tarih öğretmeni Zahide Cem . matematik öğretmeni. Osman Alispah.. coğrafya öğretmeni.Namiye Özpınar. ve diğerleri... onları unutmak mümkün değildi.
Kim bilir sevgili öğretmenleri nerelerdeydi ? içi burkulmuştu.
SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİM
Çok emeğiniz var bizlerde
Nakış nakış işlediniz sevgiyle bilgiyle
Daima ışıktınız yolumuzu aydınlatan
Bir anne bir babaydınız hayata hazırlayan
Sizleri anlatmak
sizleri unutmak
Mümkün değil ki...
Sevgili öğretmenlerim...
Harflerle kaynaştık önce
Okumayı sevdirdiniz bizlere
Sayılarla başladık matematiğe
Tarihimizi Mustafa Kemal i...
Yurdumuzu anlattınız iyice
Fizik kimya derken ufkumuzu açtınız ileriye
Şu kısacık dizelerde
Sizleri anlatmak
Mümkün değil ki...
Sevgiler saygılar hepinize...
Kalemini kağıdını masanın üzerine koyup ısığı söndürürken;umutlarından bir tutam koparıp düşlerine bıraktı.
Sabah erkenden hazırlanmış; gözleri ışıl ışıldı. Sabırsız bir çocuk gibi kendini dışarıya atıvermişti.
Okula vardığında Metin ondan önce gelmiş sınıflardaki sobaları yakmıştı bile.
Çocukların kimi anne babasıyle ; kimisi de tek başına okulun bahçesindeydiler.Dila nın gözleri dolmuştu.
" Üşümeyin hadi hepiniz içeri girin lütfen. "
Tek tek isimlerini okuduktan sonra boy sırasına dizdiler. İki genç öğretmen birlikte İstiklal marşını söylerken ailelerden , çocuklardan bilenler de eşlik ettiler.Kısa bir konuşmanın ardından da sınıflara yerleştirildiler.
Metin biraz büyüklere ; Dila daha küçüklere eğitim verecekti. birçoğu "Anne..." diye ağlarken susturmakta hayli zorlanmaktaydı.
Ders zili çalmıştı...
Çok miniktiler ... Bazılarının başını okşayıp saçlarını düzeltirken; bazılarının da akan burnunu , gözlerindeki yaşları sildi sevgiyle.Yanakları kırmızı kırmızı öyle şirindiler ki .
Çoğunun üzerinde paltosu, önlüğü ; ayaklarında doğru dürüst ayakkabıları yoktu." Bu soğukta hasta olmaları içten bile değil " diye düşündü. Onlarla iletişim kurmaya çalışırken küçücük ellerini avucunun içine almaktaydı.
Defterleri, , kalemleri,kitapları dağıttıktan sonra ; önce harfleri tanıtmakla başladı. ..Atatürk ün sözü haykırıyordu kulaklarında.
« Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır… »