[ PARDON


italik ]Bir gün hızlı hızlı kaldırımda yürüyorum, cadde hınca hınç araba dolu. Kaldırımda iki ahbap ellerini havada tokalaşmada unutmuş derin bir muhabbete dalmışlar
“Pardon, geçebilir miyim?”
Onlar benim pardon’umu küfür gibi algılamışlar ki
“Pardon senin babandır!
Biraz sinirle biraz gülümsemeyle:
”Beyler kaldırımı kapatmışsınız, yol verin de geçeyim” dedim
Onlar homurdanarak:
“Ağız tadıyla bir muhabbetin içine ediyorlar, saygı denen bir şey kalmamış.!”


Lütfen biraz saygı...


ŞEBEKE


Orta yaşlı bir müşterim, iki hafta önce bir garantili cep telefonu almıştı. Bana gelip:
“senden aldığım telefonun şebekesi gitti”
Ben de ona:
“Garanti belgesi ve faturanla yetkili servise gidebilirsin" dedim.

Servisin adresi, telefonu yazdım ve tarif ederek yardımcı olamaya çalıştım. Nuh der peygamber demiyor.
“Ben burada aldım sen tamir edeceksin” dedi
“Peki telefonunu servise götürmemi ister misin?
“Kaç saate hazır olur?”
“Bir iki hafta kalabilir” dedim

“Hayır, olmaz, acelem var, bir saate olursa beklerim” baktım olacak gibi değil. Telefonu aldım, evirip çevirdim. Tam o esnada gökte keşif yapan bir uçak!

“Duydun mu?
“Neyi?
"Uçağı..."
...
“Dün yağmur yağmıştı, değil mi?”
“Evet, hem de o biçim yağdı”
“İşte o gördüğümüz uçak dün yağmurda kopan telleri onarmaya gidiyor, o yüzden Şebekeler kesik”
“Anladım, baştan niye söylemedin?”
Adam nihayet gitti ve ben de geçici bir kurtulmaya nefes aldım ama sonra ne olacak diye düşünmedim de değil.

Ertesi gün bizim müşteri tekrar geldi ben ne cevap vereceğimi düşünürken müşteri:
Suç işlemiş bir edayla:
“Haklıydın, şebekeler geldi demez mi?




Yalan geçici bir kurtuluştur, asla denemeyin...


Devam edecek...

HR@2011